Soykırım Yapıldı "Abdullah Çağrı eLGÜN"Ermeniler'in söylediği Soykırımı Kırımı yalan değil gerçektir; fakat soy kırımı Türkler'e uygulanmıştır. etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Soykırım Yapıldı "Abdullah Çağrı eLGÜN"Ermeniler'in söylediği Soykırımı Kırımı yalan değil gerçektir; fakat soy kırımı Türkler'e uygulanmıştır. etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Nisan 2015 Cuma

SOYKIRIMI YAPILDI !.. Abdullah Çağrı ELGÜN

        SOYKIRIMI YAPILDI !..
                           Abdullah Çağrı ELGÜN
 (Belgelerle Ermeni Günlüğü
 Kitabımdan Bir Bölüm)
Soy kırım yalan değil gerçektir. Bu kırım Osmanlı Rus Harbi yılları (1877-1878) başlayıp Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan günümüze kadar devam etmştir. Türkiye’de etmiştir!.. Adalarda etmiştir! Balkan Savaşında, Rumelide, Hocalı’da etmiştir!.. Kıbrıs’ta etmiştir!.. Kırım’da etmiştir!..  Çin’de etmiştir!..

Evet, Soy Kırım Yapılmıştır!..  “Yedi Düvel” ve onların Osmanlı içinde yerleşik Ermeni, Rum ve diğer çeteleri birleşerek, Türk ırkını yeryüzünden silmek için soy kırım yapmışlardır…
Türk’e soykırım yapılmıştır…


Osmanlının bir tebası (halkı) olan Ermeniler, ülkemizin “Yedi Düvel” tarafından işgalini fırsat kabul ederek, binlerce yıl birlikte yaşadığı Türk’ü, tabuta yerleştirmeyi, toprağa gömmeyi hayal etmiştir. Bunun için dışarıdaki işgal güçleri ile birleşerek Türk’e ve kendisinin de içinde yaşadığı ülkeye ihanet etmiştir.

İhaneti ile de kalmamış, vatanını savunmak üzere cepheye giden, aile reislerinin yokluğunu fırsat bilerek, önce ailelerin evlerine ve mallarına el koymuşlardır. Yetmemiş, yaşlıları öldürmüşler, çocukların ve kadınların ırzlarına geçmişler, o da yetmemiş, toplu olarak camilere ve okullara doldurup yakmışlar, o da yetmemiş, kucaktaki bebekler süngülere takılmış oda yetmemiş, hamile kadınların karınlarını deşerek doğmamış bebeklerini çıkararak vahçice çıkarılan bebekleri  annelerinin kucaklarına verip emzirmelerini istemişlerdir…
Böyle bir  İNFİALDE birlikte yaşamanın zorlukları göz önüne alınarak TEHCİR gerçekleşmiştir.

Evet, Soy Kırım Yapılmıştır!..  “Yedi Düvel” ve onların Osmanlı içinde yerleşik Ermeni, Rum ve diğer çeteleri birleşerek, Türk ırkını yeryüzünden silmek için soy kırım yapmışlardır…
Türk’e soykırım yapılmıştır…

Osmanlı Hükümeti’nin içine düşürüldüğü çıkmazlar ve savaşın bir çok çephede birden ve bir çok düşmanla devam etmesi, Ermeni Taşnaksütyun Komiteleri’nin önerdikleri hayâli ülke ve Ermeniler’in mağdurluk çığlıklarıyla  sığındıkları ve ittifak ettikleri devletler: Amerika, İngiltere, Rusya, İtalya, Fransa …vb. bir çok devletlerdi ki biz bunlara ”Yedi Düvel” dedik…

Akıl almaz yalan, iftira, Anadolu Toprakları’nda erkekleri “Seferbirliğe” çağırılan Müslüman Halka, Ermeni ve yandaşlarının uyguladıkları  kıyım,  işkence, akla ve hayâle gelmeyecek canavarlıklar … Ham hayâl peşinde koşan Ermeniler’in durmadan değiştirdikleri kurulacak Ermenistan Devleti sınırları, çıkmazlar ve Sevres Adlaşmasına imza koyan Osmanlı Hükümeti…
Kazım Karabekir Paşa’nın Rus Heyeti ile birlikte Doğu Anadolu Vilayetlerimizi dolaşarak Ruslar’ın çektikleri fotoğraflar, Türk köy, ilçe ve şehirilerinin  Ermeniler tarafından yakılması, katliam ve işkenceleri ile yine Kazım Karabekir Paşa’nın Amerika Heyeti’ne verdiği ibret dolu  ifadeler…

Bu rapordan bir bölümü Kazım Karabekir’in ağzından dinleyelim:

“8 Aralık 1917’de on gün için Ruslar ile savaşın durdurulması emri geldi. On gün sonra da Mütareke emri alındı. Ocak ayı içinde cephede Ruslar’ın çekildiği; ancak Mütareke Subayları’yla Ermeni Birlikleri’nin kaldığı anlaşılıyordu.
Ermeniler’in korkunç bir İslâm kıyımına başladıklarını, yağma ve ırza saldırılarının dayanılmaz hale geldiğini her yandan kaçıp gelenler anlatıyor, olayları, Rus subaylar da doğruluyordu. Bu nedenle cephe komutanları Vehip Paşa ile Odişelidze arasında uzun yazışmalar oldu. Bu durum IV. Kolordu Ali İhsan Paşa komutasında Van, Doğubeyazıt, I.Kafkas Ordusu, benim komutamda Erzurum, Erzincan, II.Kafkas Ordusu, Yakup Şevki Paşa komutasında Bayburt, Trabzon doğrultusunda hareket emrini aldılar.
Her taraf, karlarla kaplı olduğundan, yürüyüş epeyce güçtü. Özellikle Ermeni çeteleri, Erzincan Ovası’na inen geçitleri tutmuşlardı. Onun için, gece yürüyüşü ile 13 Şubat’ta Erzincan Ovası’na indik ve o gün akşama doğru Erzincan’a girdik.

Soy kırım yalan değil gerçektir. Bu kırım Osmanlı Rus Harbi yılları (1877-1878) yıllarında başlayıp Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuna kadar devam etti. Sonra Balkan katliamı, Bosna Katliamı, Kafkas Katliamı, Çin katliamı, Hocalı katliamı Bulgarista Katliamı ve Kıbrıs Katliamı izledi…

Evet, Soy Kırım Yapılmıştır!..  “Yedi Düvel” ve onların Osmanlı içinde yerleşik Ermeni, Rum ve diğer çeteleri birleşerek, Türk ırkını yeryüzünden silmek için soy kırım yapmışlardır…
Türk’e soykırım yapılmıştır…


ERZİNCAN’IN KURTARILMASI

Erzincan’daki kıyım korkunçtu… Kimi güzel yapılar ateşe verilmiş, kimi binalar içine doldurulan İslâm halkla birlikte yakılmış, kuyular insan cesetleriyle doldurulmuştu. Bu dokunaklı görünüşler, Erzurum Yöresi’nde neler geçtiğini insana tahmin ettiriyordu. Rus subayları ile birlikte, bu kıyımlar, fotoğraflar ve raporlarla bir bir belgelendi.
23 milyon kilometrekarelik Türk Topraklarını parça parça edip bağımsız Bulgaristan, bağımsız Yunanistan, Bağımsız Ermenistan…vb. devletleri ortaya çıkaranlarTürk Milletine soy kırımı yaptılar.

Çanakkale’ye “Yedi Düvel” karşınında vatanlarını kurtarmak için öğrenimlerini bırakarak cepheye koşmak mecburiyetinde kalan 13-17 yaşları arasındaki çocuklarımızı kırarak yaptılar.  Dünyanın sömürge devletlerinden devşirerek eğittikleri donanımlı orduları ile ülkemize girenler, çocuklarımızı katlederek Türk’e soy kırım uyguladılar…

Evet, Soy Kırım Yapılmıştır!..  “Yedi Düvel” ve onların Osmanlı içinde yerleşik Ermeni, Rum ve diğer çeteleri birleşerek, Türk ırkını yeryüzünden silmek için soy kırım yapmışlardır…
Türk’e soykırım yapılmıştır…

Şahitler anlatmaya devam ediyor:

“Kış bütün ağırlığıyla sürmekte olduğundan hiç olmazsa, çevik bir müfrezeyle Erzurum’un yardımına koşmayı uygun buldum.
Müfrezemiz 22 Şubat’ta Mamahatun’u işgal etti. Burada sağ kalan kimse bulunamadı. Bütün ahali büyük bir çukura doldurularak öldürülmüştü. Aşkale, Yeniköy’den sonra 2 Mart’ta  Karabıyık Hanları işgal edildi. Burada Rus Menzil Teşkilatı’ndan kalmış iki yüz ton yiyecekle bir miktar konserve et, ele geçirildi.
9.Tümeni ve Kolordu ve Avcı Taburu’nu Erzurum’a doğru yürüttüm.  Kendim de Karargâhımla, Yeniköy’e geldim. 10 Mart’ta hazırlığımız bitti; ancak Vehip Paşa Erzurum müstahkem bir mevki olduğu için az bir kuvvetle taarruza geçmeyi uygun görmüyor, II. Kafkas Kolordusu’nun katılmasıyla taarruzu, ordu ölçüsünde gerçekleştirmeyi düşünüyordu. Bunu duruma uygun bulmuştum; çünkü geçtiğim yerlerde hayat kalmadığını görüyordum.

Alacaköy’de bulunan cesetler, insanın aklını oynatacak bir görünüşte idi. Bütün çocuklar süngülenmiş, yaşlılar ve kadınlar, samanlıklara doldurulup yakılmış, gençler baltalarla parçalanmıştı. Çivilere asılmış ciğerler; ve yürekler görülüyordu. Bütün bu acıklı görünüşler Erzurum’a en kısa sürede atılmaya ve oradaki zavallılara yardıma koşmaya bizi mahkûm etmişti…

Evet, Soy Kırım Yapılmıştır!..  “Yedi Düvel” ve onların Osmanlı içinde yerleşik Ermeni, Rum ve diğer çeteleri birleşerek, Türk ırkını yeryüzünden silmek için soy kırım yapmışlardır…
Türk’e soykırım yapılmıştır…


Ermeniler Müstahkem Mevki Hattı dışında geniş bir çizgi üzerinde, Ilıca’nın kuzey ve güneyinde bütün Ova Köylerini işgâl etmişlerdi. Ben de onları  geniş bir cephede işgâl ederek ve kuvvetleri şose üzerinde tutarak Ilıca, Gez, Erzurum doğrultusunda taarruz emrini verdim.
11 Mart 1918 sabahı karanlıkta yürüyüş başladı. Kısa bir çarpışmadan sonra Ilıca ele geçirildi. Gez’de akşama doğru süren bir direnme görüldü; fakat bunlar da bozularak tel örgülerinin gerilerine atıldı. Bir gece hücumuyla tel örgüler kesilerek siperlere girildi.

ERZURUM’UN KURTARILMASI

Ermeniler  bu durumda şehrin gerilerindeki Müstahkem Hat’ta çekildiler. Karasu’yun Kuzeyi’nde akşama doğru oyalama savaşları oldu. Haydarî Boğazı’nda ise Ermeniler ağır bir bozguna uğradılar.
Akşamüstü şehirde bir çok yangınlar başladı. Gece birlikler şehrin eteğine yaklaştırılarak, tan atarken hucuma geçildi ve saat beşte şehir işgal edildi.
Ermeniler’in çekilmesini sağlamak, yangınların söndürülmesine engel olmak için şehirde kalan Ermeni Çeteleri şuradan buradan kaçarak insan öldürmekten geri kalmıyorlardı.

Evet, Soy Kırım Yapılmıştır!..  “Yedi Düvel” ve onların Osmanlı içinde yerleşik Ermeni, Rum ve diğer çeteleri birleşerek, Türk ırkını yeryüzünden silmek için soy kırım yapmışlardır…
Türk’e soykırım yapılmıştır…

Hasankale’ye kaçan Ermeni Suvari Alayı’nı kovalamaya başlattım. Erzurum Savaşı’nda Ermeniler (6.000)altı bin, biz ise (5.000) kişiyle çarpışmıştık. Bizim yaralı ve şehit (150)yüz elli, Ermeniler’in ise (500)beş yüz,  kadar telefatı vardı.

Erzurum’da bir topçu subay heyeti ve (38)otuz sekiz Rus Subayı görüldü. Bunlar Ermeniler’in emrinde zorla savaştırıldıklarını söyleyerek özür dilediler… Bildikleri Ermeni kıyıcılığını bizimle birlikte bir defa daha gördüler.

Bu görünüşler insanı kendinden geçiriyordu. Halk gözyaşları içerisinde buradan şuraya koşuyor, kimi oğlunu, kimi babasını, kimi karısını yakılmış ya da süngülenmiş buluyor, saçlarını yoluyordu.
Kimi sokaklarda ise bir iz bile kalmamıştı. Yalnız son gece, 11-12 Mart 1918 gecesi (3.000) üç bin Müslüman’ı kestiklerini Yarbay Tverdo-Khlebof, Ruslar’a övünerek anlattıklarını anılarında açıklamıştır.

Hele tiren istasyonunda sanki bir mezarlık, ölülerini dışarı fırlatmıştı… Evlere doldurulup yakılanlar ise tüyler ürpertici bir görünüşte idi.  Hele Resul Bey’in Konağı başta olmak üzere, bir çok ev insanı şaşkına çeviriyordu.

16 Mart’ta Horasan’a geçildi. Burada Ruslar’a tutsak düşen ve Dekovil Hattı’nda çalıştırılan askerlerimizle  bir  çok köylü istasyona doldurulup bina ile birilikte  yakılmıştı.

Evet, Soy Kırım Yapılmıştır!..  “Yedi Düvel” ve onların Osmanlı içinde yerleşik Ermeni, Rum ve diğer çeteleri birleşerek, Türk ırkını yeryüzünden silmek için soy kırım yapmışlardır…
Türk’e soykırım yapılmıştır…

23 Mart’ta birliklerimiz 1878 Berlin Konferanası’nda belirlenen eski sınırına dayandı. Öte yandan Oltu yönüne emrime verilen II. Kafkas Kolordusu’ndan bir alayı sevk etmiştim. Bu Alay  17 Mart’ta Narman İlçe Markezi,  İd’i işgâl etti. Az sonra da sınırı geçerek  yörelerindeki Ermeniler’i kovup burada kendilerine göre bir şûra kuran Oltu Sancak Merkezi’ne girdi.

Türk Ordusu 5 Nisan’da Sarıkamış’a girdi. Koca Kasaba’da tek bir Rus Ailesi’nden başka kimse kalmamıştı. 25 Nisan’da Kars alındı. Şehirdeki Müslümanlar daha 1914’te şehri boşalttıklarından buradaki tutsak Türk askerlerinden kimisinin istasyondan, kimisinin de Baraj Gölü’nden ve Kars Çayı’ndan cesetleri toplandı.


Evet, Soy Kırım Yapılmıştır!..  “Yedi Düvel” ve onların Osmanlı içinde yerleşik Ermeni, Rum ve diğer çeteleri birleşerek, Türk ırkını yeryüzünden silmek için soy kırım yapmışlardır…
Türk’e soykırım yapılmıştır…

29 Nisan’da Arpaçay’ından geçen eski hududa varılarak Türk Toprakları Ermeni Çeteleri’nden temizlenmiş oldu.”

Kazım KARABEKİR gibi namus ve dürüstlüğü savaştığı komutanlarca da belirtilen bir kimsenin o günler hakkında Amerikan Heyetine sunduğu Rapor elbette bu anlatılanlarla  bitmiyor…
15 Mayıs 1919’da Ermeniler İngilizler’in korumaları ve yardımlarıyla yeniden toparlanmakta yedi-sekiz bin kuvvete kadar çıkmışlardı. Ayrıca bu ordu birliklerine Ruslar ve İngilizler son model telsizler, iletişim istasyonları ve teknolojik silahlarla, hatta uçak yardımı yaparak takviye  etmişlerdi. Bütün bunlara rağmen Kazım Karabekir Paşa bir emirle durdurulmamış olsaydı belki bugün bir Ermenistan  Devleti’nden de söz edilmeyecekti; fakat bunu İngiltere ve Rusya müsaade edecek miydi? Edecekti; çünkü İngilizler Fransızlar Ermeniler’in yalanlarından ve iftiralarından artık bıkmışlardı.
Ermeniler’in iftiraları ve yalancı nufus beyanları üzerine Erzurum’a gelen Amerikan Heyetini Kazım Karabekir Paşa’nın Ermeni Mezarlığını ve Müslüman mezarlığını göstererek:
“ Bakınız Ermeniler’in ölülerine bir de Müslümanlar’ın  ölülerine, aradaki farkı görünüz… Bu kadar çoğuz diye çığırtkanlık yapan Ermeniler ölülerini yutmadılar ya…” diyerek yabancı heyeti pratik olarak ikna etmişti.

Evet, Soy Kırım Yapılmıştır!..  “Yedi Düvel” ve onların Osmanlı içinde yerleşik Ermeni, Rum ve diğer çeteleri birleşerek, Türk ırkını yeryüzünden silmek için soy kırım yapmışlardır…
Türk’e soykırım yapılmıştır…

İngiliz ve Ruslar’ın tezgahladıkları oyunlar bitmiyordu. Ermeniler: “Buralarda bir tek İslâm kalmayacağını ve hepsini Aras Nehri ötesine atmaya karar verdiklerini söylüyorlardı.” Hatta Erzincan, Erzurum ve Van Şehirleri’nin ilçe ve Köyleri’nde bir canlı Müslüman bırakmamışlar, kendilerine direnen Türk gençlerinin ciğerleriyle yüreklerini çıkartarak kanca ve çivilerle duvarlara astıklarını yine Kazım Karabekir Paşa yanındaki Rus Heyeti’yle birlikte tesbit ederek fotoğraflarla belgelemiştir. Bugün bu belgeler Rus arşivlerinde mevcuttur.

İşte bu sebepledir ki Osmanlı Hükümeti aldığı tedbirlerin yetersiz olduğunu görerek ve Müslüman katliamların durdurulamadığını görerek: Ermeni Patrikliği, Ermeni Mebusları, Komite Rüesasına: Ordumuzun vatan müdafası ile meşgûl iken isyanlara, taarruzlara, imhalara devam olunduğu taktirde şiddetli tedbirler alacağını  bildirdi. Bu ihtara rağmen faaliyetlere devam edildiği görüldü. Bunun üzerine hükümet 11 Nisan’da evvelâ Ermeni Merkezleri’ni kapattı. Komite mensuplarını tevkif ettirerek şu kanunu çıkardı ki bu kanuna TEHCİR KANUNU adı verilmektedir:

Türkiye’de Baş Komutanlık yapan General Bronzart Schellendorf’un Doyce Algemayne Zaytung isimli gazetede yayımladığı makalesinde “Tehcir”le ilgili olarak:
“Türkler, kıyım için Ermeniler’e doğrudan doğruya  herhangi bir sebep ve vesile sormadılar. Bu itibarla hadise olan her şeyin mesuliyetini, kabahatini bizzat Ermeniler’e atfetmek yerinde olur. Türk Ordusunun  vaziyeti pek endişeli idi. Ordu müdafaa halinde bulunuyordu. Ermeniler’in tavır ve hareketleri de cesur istiklâl muharebelerine yakışır bir halde olmaktan ziyâde hainane ve kindarhane idi.
Ordu, gerisindeki tehlikeyi devamlı olarak bertaraf etmek için Türk Hükümeti, kati neticeli bir tedbire müracaatta bulundu.
Hükümet, bütün Ermeniler’i başka yerlere nakletti. Bu cebri tedbirler Ermeniler’e sert geldi; fakat bununla beraber bu tedbir Asyalılar için, Avrupalılarda olduğu gibi,  sertlik ifade etmez… Türkler’in bu tavır hareketleri taktir edilmelidir.”24

Evet, Soy Kırım Yapılmıştır!..  “Yedi Düvel” ve onların Osmanlı içinde yerleşik Ermeni, Rum ve diğer çeteleri birleşerek, Türk ırkını yeryüzünden silmek için soy kırım yapmışlardır…
Türk’e soykırım yapılmıştır…


FAYDALANILAN KAYNAK ESERLER
1.                     SONYEL. Salâhi R., “Büyük Devletlerin Osmanlı İmparatorluğunu Parçalama  Çabalarında Hıristiyan Azınlıkların Rolü”, Beletten, Ankara, C. XLIX. Sayı 195 (Aralık 1985), s. 649.
2.                     “ Türk Kabile İsimlerine Dair,” Makaleler ve İncelemeler, Ankara Türk Tarihi Kurumu, 1987.
3.                     ARMAOĞLU, Fahir, Siyasî Tarih (1789 – 1960) , 2. B.. Ankara,  Sevinç Matbası, 1973.
4.                     _, 20. Yüzyıl Siyasî  Tarihi (1914 – 1980), Ankara Türkiye İş Bankası, 1987.
5.                     ATAÖV, Türk kaya, A. Brief Glance at  the “Armenian Question”. Ankara, Sistem Ofset,  1985.
6.                     _, A. British Soruce  (1916) On the Armeian Question, Ankara Sstem Ofset, 1985.
7.                     BAYUR, Yusuf Hikmet, Türk İnkılâbı Tarihi, C. I, İstanbul Türk Tarihi Kurumu, 1940
8.                     BERKES, Niyazi, Türkiye’de  Çağdaşlaşma, İstanbul, Doğu- Batı Yayınları, 1978
9.                     BURÇAK, Rıfkı Salim, Türk- Rus- İngiliz  Münasebetleri (1791-1941) , İstanbul, Aydınlık Matbası, 1946.
10.                  DEMİRCİOĞLU, Halil, Roma Tarihi, C.I, Ankara Türk Tarih Kurumu, 1953
11.                  DIAKOV, V,ve Kolalev, S... İlkçağ  Tarihi , çev. Özdemir İnce, Ankara, Başarıı Matbaası, 1987.
12.                  ERZEN, Atif, Doğu Anadolu  ve Urartular, Ankara, Türk Tarihi Kurumu, 1984.
13.                  GROSS, Feliks The Seizure of politikal Power, New York. Phillosophical, 1956
14.                  GÜREL, Şükrü S., Kıbrıs Tarihi (1878-1960) : Kolanyalizm, Ulusçuluk ve Uluslar arası politika, C.I, Ankara  Kaynak Yayınları, 1984
15.                  GÜRÜN, Kâmuran, Ermeni Dosyası, Ankara, Türk Tarihi Kurumu, 1983
16.                  HERODOTUS,  The Histories, Çev, Aubrey  de Selin  court, London R, & R. Clark, 1972
17.                  HOCAOĞLU, Mehmet Arşiv Vesikalarıyla Tarihte Ermeni Mezâlimi ve Ermeniler, İstanbul , ER-TU Matbaası, 1976
18.                  HONIGMANN, Ernst, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, çev., Fikret Işıltan , İstanbul, Ünüversitesi Edebiyat Fakültesi,1970
19.                  HOVANNISIAN, Richard G. Armenia  on the Roadto İndepence, Berkeley and Los Angeles, Üniversity of California,1967
20.                  İLER, Erdal, Ermeni Meselesi’nin Perspektifi  ve Zeytün  İsyanları (1780-1880), Ankara,Türk Kültürünü Araştırma enstitüsü. 1988
21.                  İnternanational Encyclopedia of the Soical Sciences C.XI., Newyork,  Macmillan & Free.Press1968.
22.                KARAL, Enver Ziya, Osmanlı İmparatorluğunda         Ermeni Meselesi, Ankara, Dışişleri Akademesi.1971
23.           Osmanlı Tarihi,C.VAnkara,Türk Tarihi Kurumu, 1947
24.                  Osmanlı Tarihi C.VIAnkara,TürkTarihi Kurumu, 1956
25.                  Osmanlı Tarihi,C.VIII,Ankara,TürkTarihiKurumu, 1962.
26.                  KURAT, Yuluğ Tekin, Henry  Layard’ın  İstanbul Elçiliği, 1977-1980 Ankara, Ünivertesi Basımevi,1968







Translate