BAŞKANLIK
TARTIŞMALARI Abdullah Çağrı ELGÜN
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temel
görevlerinin yerine getirilmesi, işlerinin yürütülmesi ve devam ettirilmesinde üç önemli güç bulunmaktadır.
Bunlar: yasama,
yürütme ve yargıdır. Bu üç unsurun vereceği kararlar doğrultusunda
devlette devamlılık ve hayatiyetin varlığı anlaşılır. Bunlar “Cumhuriyet
Sistemi”nin organları olup kısaca, açıklığa kavuşturalım.
Yasama:
Kelime anlamı “Kanun yapma” demektir. TC. Devleti Anayasası’na
göre bu görev, TBMM’sine Türk Halkı tarafından, seçim yolu ile çeşitli partilerin,
her dört(4) yılda bir, Meclise gönderdiği beş yüz elli(550) Millet Vekiline
verilmiştir. Yasama:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi
Vekillerine verilen yetkiler dahilinde gerçekleşen eylemlerdir. Bu yetkiler: Vekillerin
Meclis Başkanına vereceği önergeler ve kanun teklifleridir. Bunlar: Mevcut kanunlarda
değişiklik yapama, ekleme ve çıkarmalar. Bakanlar Kurulunu ve Bakanları Denetlemek.
Bütçe, Hesap işleri ve kanunları tasarlamak. Darphanede para basılmasına karara
vermek. Savaş ilan etmek; veya savaştan çekilmek. Milletlerarası antlaşmalar
yapmak. Mahkemeler tarafından verilen kesin ölüm cezalarını onaylamak, özel ve
genel af ilan etmek yasamanın işidir.
Yargı:
Yürütmeyi ve insanların yasal haklarını
denetlemektedir. Hukuksal olarak yargıya dahil olan insanların haklarını korumakla yükümlüdür. İnsanların hürriyet, özgürlük, eşitlik hakları ile ilgili oluşacak meselelerde, kendilerine yasama tarafından verilen
yetkiler çerçevesinde, cezaî işlem uygulama işini yapan yargıdır. Yargı bağımsızdır.
Bağımsız yargıyı yine, bağımsız mahkemeler
yürütür.
Hiçbir kişi veya organ, kurum, makam, mevki ve kişiler “Bağımsız Yargı” yetkisinin
kullanılmasında, Mahkeme ve Hakimlere emir
ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Yasama ve Yürütme organları, TC. Anayasası’na göre
bağımsız mahkeme kararlarına, uymak zorundadırlar.
http://www.dersteknik.com/2012/04/cumhuriyetin-temel-organlar-5-sinif.html
http://www.acilodevsitesi.com/sosyal/yasama-yurutme-ve-yargi-nedir-bu-gorevleri-hangi-kurumlar-yapar/
Yürütme:
Cumhurbaşkanı(Beş yılda bir Halk Tarafından seçilir. Bir kimse en
fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilme hakkına sahiptir. Cumhurbaşkanı
seçilebilmek için meclisteki vekillerden, en az yirmi “20” Milletvekilinin,
yazılı teklifi ile Meclis içinden ve Meclis dışından aday göstermek
gerekmektedir.) Başbakan (İktidar
Partisinin başkanı olup, Cumhurbaşkanı tarafından görevlendirilir.) ve Bakanlar kurulu (En yüksek oy almış
bir patinin kuracağı hükümet içindeki milletvekillerinden, Başbakanın seçerek,
Cumhurbaşkanının onayladığı milletvekilleri kadrosundan) oluşmaktadır. Bunlar yargı ve yasalar tarafından verilen yetkileri
kullanmakla yetkili olan mercilerdir. Kısaca yürütme:
ülkenin, kanun ve yasalarına uygun bir şekilde yönetilmesidir. Yasaların uygun şekilde yürütülmesi onların kanun ve
çerçeveler dahilinde işletilmesi, yürütmenin (Cumhurbaşkanı,
Başbakan ve Bakanlar Kurulu) işidir.
http://www.safbilgi.com/yasama-yurutme-yargi-nedir-kisaca/
Parlamenter Sistem: Yürütme organının,
yasama organının denetiminde olduğu demokratik bir yönetim sistemidir. Bu
sistemde devlet başkanı Cumhurbaşkanıdır.
Başbakan, Bakanlar Kuruluna Başkanlık ederek Parlamenter Sistemi yürütür.
Bakanlar Kurulu, Başbakan ve Bakanlardan
oluşur. Başbakan, Bakanlar Kuruluna Başkanlık eder ve Bakanlar Kurulundaki Bakanlar
arasında koordineyi ve işbirliğini sağlar. Bakanlar Kurulu, Başbakan tarafından
iktidarın milletvekilleri veya dışarıdan milletvekili olmayan kimseler içinden;
fakat bu konuda tecrübe, bilgi, birikim ve donanıma sahip olan vatandaşlar
arasından seçilebilir. Her Bakan, Başbakana karşı sorumludur. Başbakan
olabilmek için Milletvekili olmak şart olup, Bakan olmak için milletvekili
olma şartı yoktur.
http://www.acilodevsitesi.com/sosyal/yasama-yurutme-ve-yargi-nedir-bu-gorevleri-hangi-kurumlar-yapar/
BAŞKANLIK
SİSTEMİ NEDİR?
Türk Dil Kurumu
SözlüğüneGöre(isim): “Devlet yönetiminde tek kişinin başkanlığında hükümet
etme; ve devleti yönetme esasına dayalı, bir siyasî sistemidir.”
Başkanın, Başbakan
gibi olduğu, Başbakanın aradan kalktığı, Başkanın Hükümetin Başı olduğu, bir
sistemdir. Yargı, yasama ve yürütme organlarının, demokratik ayırım, denge ve denetimi
içinde, iktidarın imkanlarını genişleten bir hükümet sistemidir. Genellikle
güçlü hükümetler, otoritesini artırmak, işleyişi tek elden yönetmek,
iktidarlarını daha uzun süre devam ettirmek açısından Başkanlık sistemi
isteğine baş vururlar.Başkan, halk
tarafından yürütmenin başı olarak seçilir. Yasamanın yürütmeyi feshetme yetkisi
yoktur.
Osmanlı
İmparatorluğu da bir nevi 700 yüz yıl Başkanlık(Hakanlık, Sultanlık,
Padişahlık) Sistemi ile yönetilmiştir. Bununla birlikte dünyada tarihi,
sosyolojik, siyasal şartların ürünü olarak hepsi birbirlerinden tamamen veya
kısmen farklı “Başkanlık
Hükümeti” sistemi, rejimi mevcut olup bunlar içerisinde en başarılı
olarak yürütülenin Amerika Birleşik Devletleri Başkanlık Sistemi olduğu
belirtilmektedir.
Başkan halk
tarafından seçilir. Yaptıkları her türdeki iş ve işlemlerden hiçbir şekilde
sorumlu değildir, sorumlu tutulamaz, hiç kimseye de hesap vermez; ve başkanlık
süresi kısıtlanamaz; parlamento tarafından sorgulanamaz; ve görevden alınamaz.
Yaptığı her türdeki
görevleri ile ilgili işlerden sorumlu değildir.
Hükümetin üyeleri
Başkan tarafından seçilir, başkan tarafından azledilir,
Yasama organları
içinden de hükümet üyeleri seçilebilir. Bu üyeler görevlere seçildikten sonra yasama
görevini bırakırlar.
Başkan hükümet
üyelerinin düşüncesine uymak zorunda değildir.
Yürütme organı tek
kişi, yani başkandır. Yasama güvenine dayanmaz.
Hükümetin uyum
içinde çalışmasını sağlar. Yekti sahiplerinin güç göstermelerini ve
suiistimallerini engeller.
Meşrutiyetini
yasama organından almaz.
Yasama ve
yürütme organları iç içe birbirlerine geçmemiş durumdadır.
Yasama kanun
ve kanun teklifi önermez, yasaları veto etme hakkı vardır. Güvensizlik oyu ile
hükümet düşürülüp erken seçime gidilemez.
Yürütme ergi
tektir. Başkan kabine üyeleri, ordu veya yürütme erginin herhangi bir
çalışanını doğrudan yönetme hakkına sahiptir.
Suçtan hüküm
giymiş mahkûmları affetme cezalarını düşürme işlemini tek başına yapar.
OSMANLI
ve BAŞKANLIK SİSTEMİ
Osmanlıda 700 yıl, hakanlar, sultanlar
veya padişahlar tarafından tek adam otoritesi ile yönetilmiştir. Gazi Mustafa
Kemal Atatürk’ün, Başkanlık sisteminden kaçınmasının en büyük
sebebi, devletin bu en üst makamına oturacak olan kişinin, yeni bir Padişah olmasını engellemek
istemesinden kaynaklanmaktadır.
Hükümet toplantılarında son söz
başkana aittir. Bu konu ile ilgili olarak: ABD Başkanı Lincon’un meşhur sözü: “Yedi (7) Hayır! (bir
/1) Evet! “Evet!” ler kazandı.
Başkanlık
sisteminin uygulandığı ülkelerde özellikle adam kayırma, yolsuzluk, otoriter
bir yönetim, istibdat idaresi(kısıtlamalar), diktatörlük etme veya diktatörlüğe
araç olma, sevimsiz padişahlık uygulamaları, söz konusu olabilmektedir.
Bütün bu
sistemi uygulayan ülkelerin geneli, Cumhuriyet idaresi ile idare edildiğinden
ülkeyi yönetenlere, isim olarak Cumhurbaşkanı(Halk Başkanı) adı verilir. İran Cumhurbaşkanı,
Dominik Cumhurbaşkanı, Filipinler, Ekvator, Endonezya, Brezilya Cumhurbaşkanı
denirken ABD’de bir Cumhuriyet olduğu halde sadece “Başkan” olarak
adlandırılıyor olması sebebiyle, gelecek zaman içerisinde bizdeki başkanlıkta
da “Türk, Türkiye, Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye
Cumhuriyeti Başkanı” kelime ve unsurlarının devleti yönetenler
tarafından kaldırılması tehlikesi de vardır.
Kendi
politikalarını uygulayacak memurları bürokratik kadrolara atayabilir.
Bu
rejimi kullananlardan ABD dışında, istikrarlı bir demokrasi kullanan ülkeler
yok gibidir. Üstelik her türdeki
yetkinin Cumhurbaşkanı yanı Yürütme ergi Başkanda toplanmış olması da demokratik denge unsurlarının yeterince oturmadığı
toplumlarda “otoriterlik ve diktalığa” yol
açabilmektedir.
Silahlı kuvvetlerin başkomutanı olup
bütün kademelerdeki askerleri kendi değiştirebilir, atar veya görevden
uzaklaştırabilir.
Dış politikadaki kararları bizzat
kendisi alır ve kendisi uygular. Kısaca tek karar merciidir.
Devlet Başkanı’nın aynı zamanda fiilen
Başbakanlık görevini de üstüne alması gerektiği tartışmalarının yapıldığı sırada,
Atatürk, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hasan
Rıza Soyak’a:
“Şaşarım!.. O efendilerin aklı perişanına.
Hep biliyoruz ki, memleketimizin başına gelen felaketlerin çoğu, şahsi idareden (Hakanlık, Sultanlık,
Padişahlık) gelmiştir. Bu kadar geri kalmamızın başlıca amillerinden biri
budur. Biz, öteden beri, böyle bir idareyi
bertaraf etmek için mücadele ettik. Şimdi
nasıl olur da benim aynı yola gitmekliğim, yeniden devlet hayatında tarafımdan,
böyle bir çığır açılması istenebilir?..” demiştir.
Halkın desteği ve kendisinin gücü olmasına
rağmen: “Amerikan
sistemini memleketimizde tatbik etmeyi hiç hatırıma getirmedim. Sistemsiz ve
kanunsuz tarzda, Reisicumhurlukla Başvekaleti birleştirmeyi düşünmedim ve
düşünecek adam olmadığım, bütün milletçe malumdur zannederim.” sözleri ile Başkanlık sistemini ve kendisinin Başkan
olmasını net bir şekilde reddetmiştir.
Atatürk için, her zaman söylenen: ‘İsteseydi padişah olurdu ama olmadı’ sözüne, ‘İsteseydi
Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığı birleştirir, tek başına Başkan olurdu’ sözünü de eklemek gerekir.
700 yıl padişahlar tarafından tek adam
otoritesi ile yönetilen ülkede, Atatürk’ün “Başkanlık Sistemi”nden kaçınmasının en büyük nedeni, devletin bu en üst
makamına oturacak olan kişinin, yeni bir padişah olmasını engellemektir.
Ankara, Pazartesi,17 Kasım 2015
KAYNAKLAR:
1. https://tr.wikipedia.org/wiki/Parlamenter_sistem
2. http://www.baskanliksistemi.com/
3. http://www.dersteknik.com/2012/04/cumhuriyetin-temel-organlar-5-sinif.html
4. http://www.safbilgi.com/yasama-yurutme-yargi-nedir-kisaca/
6. http://www.baskanliksistemi.com/abd-baskanlik-sistemi.php
13. http://www.milliyet.com.tr/iyi-de-bu-baskanlik-degil/siyaset/ydetay/2008851/default.htm
15. http://www.haberport.com/yasam/baskanlik-sistemine-gecilmeli-mi-baskanlik-sistemi-yorumlari-baskanlik-sistemi-nasil-olacak-baskanlik-sistemi-kac-milletvekili-8-kasim-2015-pazar-h35342.html