Ekrem İMAMOĞLU etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ekrem İMAMOĞLU etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Şubat 2025 Salı

CHP. AKP TARAFINDAN YÖNLENDİRİLİYOR!..Abdullah Çağrı ELGÜN

CHP. AKP TARAFINDAN YÖNLENDİRİLİYOR!..

Salı,11.02.2025;Abdullah Çağrı ELGÜN

Ekrem İMAMOĞLU, Mansur YAVAŞ:


CHP İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İMAMOĞLU çok başarılı bir başkandır. Atalarımızın meşhur sözü vardır: “Yiğidi öldür; fakat hakkını inkâr etme!..”  İstanbul’da iki kez. AKP’yi Devletin bütün gücü ve imkânlarınr kullanmasına rağmen tuş etti! Recep Tayyip ERDOĞAN ve Ekibini, bütün medya kuruluşlarıyla birlikte bir değil (dört kez) yenmiş ve yarışmada, anlının akıyla galip gelmiştir. (Dört diyorum; çünkü seçim itirazları ve tekrarlardan, mühürsüz pusulardaki kazanımları ile birlikte kastediyorum). Bugün İstanbul Belediye Başkanlığına tekrar adaylık söz konusu olsa ve Ekrem İMAMOĞLU ve karşısına da AKP’den kim konarsa konsun, yeneceğine inanıyorum. Hatta iddia ediyorum:

İstanbul’a R.T. ERDOĞAN konsun, kesin olarak yeneceğinden eminim; çünkü iki kez İMAMOĞLU İstanbul’da ogün aday olanlardan çok, ERDOĞAN’ı yenmiş ve perişan etmiştir

 Şimdi AKP’nin İMAMOĞLU’na hıncı var! İMAMOĞLU’nu Cumhurbaşkanı adayı yapmak için var gücüyle, hem medyayı hem Özgür ÖZEL’i hem de İMAMOĞLU’nu hedef aldı…  Niçin, İMAMOĞLU?..

 İMAMOĞLUN’dan intikam almak istiyor da ondan; ancak Türkiye genel seçmeni İstanbul seçmeni değil!.. İMAMOĞLU ve ÖZEL yanılmasınlar… Anadolunun %65-70 vasat seçmen!.. Muhatapların ders çıkarması için işte, en ilginç örnek:

 AKP iktidarının %93 oy aldığı Urfa’nın Harran ilçesinde, Üniversiteden mezun olmuş kişi sayısı % 3’tür… AKP iktidarının %3 oy aldığı, Tunceli’de, Üniversiteden mezun olanların sayısı ise %97’dir… AKP okumamış, aydınlığa ulaşamamış, Urfa’nın Harran’da yüz kişiden doksan üç (93) kişinin oyunu alıyorken; Tunceli’de yüzde doksan yedisi (97) okumuş ve aydınlanmış, gerçek aydınlardan; yandaşlık veya menfaat sebebiyle de olsa; ancak üç kişiden oy alabilmektedir… Doksan yedisinden oy alamıyor…

AKP gerçek aydınların, tek bir kişisinden dahi oy alamaz!.. Anadolu’da durum farklıdır. AKP VASAT SEÇMENDEN oy alıyor…Ekrem İMAMOĞLU’nu aday etmek kaybetmek demektir… Mansur YAVAŞ için durum farklıdır. ANKARA, İSTANBUL değildir; fakat ANADOLUDUR...

  YÜZDE ELLİ BİR (% 51) MESELESİ:

Bana kalırsa, Cumhurbaşkanlığı Adaylığı için mevcutlar içinde gerçek anlamda uygun, bir aday yok! Öyleyse var olanlarla yol alınacak!.. CHP hiçbir parti ile koalisyon ve Masa kurmamalıdır. Tek başına bu seçimi götürmelidir. Ne, HDP, İYİ Parti, Zafer, DEVA, SAADET ne de YENİDEN REFAH Partisi… vb. partilerin, hiçbirine itibar etmemeli, tek ve bir başına bu zorluğu göğüslemelidir… Böylelikle göreceksiniz Vatanın her kesiminden daha fazla teveccüh görecek ve üstüne atılı, bütün suç ve isnatlardan arınmış olarak, tahmin dahi edemeyeceği bir oy alacaktır.  Ayrıca bu mevcut partilerden donanımlı, bilgili, rüştünü ispatlamış kişilerin partili veya partisiz olup olmadığına bakılmaksızın, CHP’ye transferlerine önem verilmeli, Partisini dağıtıp gelenler de derhal CHP’ye kabul edilmelidir. CHP Halkın, bu ülkenin vatandaşlarının partisi olmalıdır!.. CHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde %51 için hiçbir parti ile koalisyona tenezzül etmemesi, tek başına ve bir olarak seçime girmesi CHP’yi gerçek büyüklüğüne eriştirecektir!.. Unutmayınız ki risk, risksiz atlatılamaz. Cesaret, yüreklilik olmayan hiçbir dava, başarıya ulaşamaz!..

 TÜRKİYE’DE SEÇMEN PROFİLİ:

Türkiye’nin %65’i hatta 70’i sağ görüşlü ve din eksenli olup AKP Medyası; Tarikat, Cemaat, Şeyh, Şıh, Gavs, Tarikat Ağaları tarafından şartlandırılmıştır. CHP için yapılan kötü propagandalara bu vasat, beyni bulanık insanlar çarçabuk kanmaktadır…

(CHP gelirse: Din elden gider, Bayrak iner, Ezan susar, Kadınlarımız Fahişe olur; Teröristlerle “PKK, İŞİD, PYD, KCK, HTŞ” el ele olup, ülkeyi, kan gölüne çevirirler …vb. zırvalarla kandırılmış, beyni ablukaya alınmıştır…“ Bu %30-40 lık azımsanmayacak kesim, ‘Sürü Psikolojine sahiptir!’ ve tek elden idare edilmektedirler! Çoban ne derse ‘Sürü’ oraya akar!.. (Bir tutam otun sürüyü götüremeyeceği yer yoktur!..)”

Ankara ülkemizin başkenti olsa bile, İstanbul bu ülkenin Avrupa’sıdır… Ayrıca İstanbul Türkiye’dir: Ankara’dır, İzmir’dir, Bursa, Antalya Konya, Adana, Şanlıurfa, Gaziantep, Kocaeli, Mersin, Diyarbakır…vb. velhasıl İstanbul Türkiye’dir… Her bir semtte bu şehirlerin öbeklenmesini açık ve net olarak görebilirsiniz. AKP İstanbul’da nerelerden oy alıyor?.. Bugünkü Başkan Ekrem İMAMOĞLU, hangi semtlerden oy alıyor?.. İyi ölçülüp biçilsin ve yanılgıya meydan verilmesin! Derdimiz kimin makama geçeceği değil Vatanın bu kötü gidişattan bir an evvel kimin kurtarabileceği olmalıdır!..

 Erdoğan Eğitim seviyesinin düşük olduğu Anadolu’dan, Merkez İlçe ve Şehirlerin varoşlarından, kırsal kesimlerden ve semtlerden yüksek oy alırken Eğitimi yüksek illerden aldığı oy oranı çok düşüktür… Bunun sebeplerden birincisi, Birinci Sebep:

Halkın büyük çoğunluğunun oturduğu şehirde “Kiracı” durumuna gerilemesi… Varksa ki evini, arabasını ve mal varlıklarını satarak fakirleşmesi…Tabii bu genel olarak orta direkti ve ülkenin bel kemiği, ülkeyi ayakta tutan kesimdi. Orta kesim yok edildi. Çoğu bir yüksek okul bitirmemiş “Cahil Kesim; Vasat” ise AKP yandaşlığı sayesinde zenginleşti. Bunlar sonradan görme, altın tozunda kahve içen, mütaitlikle, kirli paralarla, haksız kazançla, hayatında göremeyeceği en lüks arabalarda yatlarda gezenler, AKP sayesinde Karun olanlar. Doğum günlerini “Helâl Şarapla” kutluyorlar…

 İkincisi ise: “Doğum Oranlarının Düşmesi…

“2014 yılında Türkiye’nin nüfusu 77.695.904’tür. Ortalama hane sayısı ise 3.57 kişiden oluşuyor. Buna göre 2014 yılında Türkiye’de 21 milyon743 bin hane (aile) bulunmaktadır.

2023 yılına geldiğimizde Türkiye Nüfusu 85.327.377 kişiye yükseliyor; lâkin hane halkı küçülmüş... Artık bir hane (aile) de 3,14 kişi yaşıyor. Yani 2023’te hane (aile) sayımız 5.4 milyon artışla 27 milyon 146 bine yükselmiş…

Sonuç Olarak:

2014 yılında  21.7 milyon hanenin %22.1”i kiradaydı; ve bu rakam 4.8 milyondu…

2023 yılında 27.1 milyon ailenin % 27. 83’ü kiracı; ve bu rakam 7 milyon 555 bine yükselmiş bulunuyor…

Yani Recep Tayyip ERDOĞAN 2014 yılında, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, Türkiye’de aile sayısı 5 milyon 403 bin artı. Aynı süre içinde kirada olan aile sayısı ise 2 milyon 750’e yükseldi. Böylece Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde oluşan ailelerin yarısı kiracı olarak başkasının evinde oturuyor…

Erdoğan sonrası oluşan hanelerin kiracılık oranı % 50’9a karşılık gelmektedir. Bu sebeple ülkede evlilikler azaldı. Boşanmalar arttı. Erdoğan Cumhurbaşkanı olunca, yüzde 42 olan umutlu insanların oranı %23 gerilerken karamsar olan insanların oranı da yüzde 9’dan 26’ya yükseldi…

Sonuç Ortada:

Aile kirada, gelecekten umut yok! Evde çocuk yok!

Türkiye’de kaba doğum oranı %18’den % 11’e geriledi. Kiracılık oranı da o hızla artıyor. İşte asıl sorun: Samsun örneğinde olduğu gibi, eğitimli kesimin tersine: Kırsal ve kenar semtler bu sıkıntılara niçin refleks göstermiyor? Hatta tam tersine:

“Kuru soğan yeriz. Reis’i yedirmeyiz!..” havasındalar?.. Ülkenin temel ne kadar değeri varsa darmadağın olmuş; ama Kenar Semtler veya Kırsal Kesim hiç umursamamış…  Hatta koşar adım, Erdoğan’a oy vermeyi kendilerine görev bilmişler…

Kısaca ülke yıkıldıkça. Erdoğan’a sarılan bir kitle oluşmuş. Beyaz yaka eğitimli kesim ile alt eğitim ve kenar semtlerle, kırsalın tam tersine, hareket eder olmuş. Verilen oylar azalmış. Anlayacağınız boş tencere iktidarı götürmediği gibi artık bazı kesimlerde, iktidarı daha da güçlendirmiş.

Neden acaba?

Ne dersiniz?

Samsun’da CHP, Erdoğan’ın en fazla oy kaybettiği Atakum’da bir önceki seçimde   Cemil DEVECİ ile %48,46 oy almışken, seçilmiş Belediye Başkanı ile yolları ayırıp, şimdi %46.5’ düşen oyla devam ediyor. İlginç!.. (Karar Gazetesi; “Ülkenin Ayarı Kaydı; ama Oy Kaymadı”05.02.2025; İbrahim KAHVECİ”

 REİSE BAĞLILIK:

Kısaca şunu demek istiyorum: Ekrem İMAMOĞLU İstanbul’da ve bütün semtlerinden oy alırken: “Reis’in g…… kılı olurum”. Diyenler gurubundan “Türkiye Genelinde” asla oy alamayacaktır:

“Liderim nerde, biz ordayız!”; “Reisss, heybetin dünyayı korkutuyor!..”; “Sevdamız yolumuz, davamız aşkımız, Recep Tayyip ERDOĞAN:”; “Ne yapsalar boş, Göklerden gelen bir karar vardır!”; “Birlikte yürüyecek daha çok yolumuz var!”; “Ömrümden al Reise ver!..”

 İşte bu sebeple: “Atı alan Üsküdar’ı geçebilir!..”

CHP, gözlerinin önünde cereyan eden hadiseler olurken: KILIÇLAROĞLU, ÖZGÜL; MANSUR, İMAMOGLU çekiştirilmesi ve taraftarlığı ile zıtlaşma ve hizip yapma, CHP’yi parça parça etme, lüksü yoktur. AKP’nin bütün oyunları bunun üzerine kurulu. 200 bin kişilik maaşlı trol ordusu bunun için var gücü ile yalan üretmek ve karşı propaganda yapmak ile uğraştadır… Birlik olmak Atatürk’ün kurduğu partide yeniden dirilmek bir olmak, iri olmak ve diri olmak mecburiyeti vardır!..

CHP, önünde bu yarışla meşgûl oladururken mecliste “Tek Adam” a kolaylık sağlayan her türlü denetleme ve kontrol mekanizmasını “Tek Adam” eline verme kanunları bir bir geçerek yasalaşmaktadır…

(https://www.sozlervadisi.com/guzel-sozler/recep-tayyip-erdogan-icin-guzel-sozler.html)

 Mansur YAVAŞ‘ın oy oran Ekrem İMAMOĞLU’’na göre daha yüksek olacaktır; çünkü bu halk böyle bir seçmen ve takıntılardan kurtulamadığı için AKP: % 15’lere düşmüyor. Halkın %70’i sağ görüşlü. Dindar ve softalığa varan katı bir inançtan geliyor. Sol parti niçin iktidar olamıyorsa, Ekrem İMAMOĞLU da “Türkiye Genelinde” Recep Tayyip ERDOĞAN karşısında, Türkiye genelinin kültür, inanç ve şartlanmışlığın, körü körüne bağlılığın “CEHALETİNE” kurban gidecektir.

Recep Tayyip ERDOĞAN, siyatesin kurdu oldu… Yanlış ata asla oynamak istemiyor. Türk halkını tanıyor ve haklı olarak İMAMOĞLU’nu rakip seçti… Şimdi ona yükleniyor ki CHP onu aday yapsın., Yapsın ki kolayca yutayım… Belirgin bir örnek daha verelim ki daha iyi anlaşılsın:

İstatistikler de bunu gösteriyor. Mansur YAVAŞ’un Recep Tayyip ERDOĞAN karşısında oy oranı sekiz on puan daha yüksektir… İMAMMOĞLU ise bütün Türkiye’de oy alçağı şüphesiz; fakat Erdoğan karşısında “CHP li” takıntısı, biraz önce bahsettiğimiz o, “Cahil, Vasat Seçmen” karşısında, zayıf kalacaktır. Eğer bu seçimi kazanıp iktidarı devralmak istiyorsa CHP, Mansur YAVAŞ’ı aday göstermelidir. Eş başkanlık, Başkan Yardımcılıkları Ekrem İMAMOĞLU ile de paylaşılaşılır; ancak bu durumlar önceden bir protokole bağlanmalı veya kazanıldıktan sonraki iştir…Önce Mansur YAVAŞ adayı ile seçimi kurtaralım…

9 Ekim 2022 Pazar

KILIÇDAROĞLU, AKŞENER GÜVENİRLİĞİ: Abdullah Çağrı ELGÜN

KILIÇDAROĞLU, AKŞENER GÜVENİRLİĞİ

                                                            Abdullah Çağrı ELGÜN

KILIÇDAROĞLU daha güvenilirdir; çünkü İYİ Parti’ye on beş (15) Milletvekili vererek Meclise girmesini sağlamış ve “Güvenilirliğini” ispat etmiştir.

KILIÇDAROĞLU aynı zamanda Devletin bir bürokratıdır. Devlet geleneğinden gelmektedir ve Devleti tanır. Siyasetçiden devlet Adamı olmaz; fakat Devlet Adamından siyasetçi olur. Kılıçdaroğlu da her ikisi de vardır. Cumurbaşkanlığına en uygun adaydır!...

Akşener ise henüz bir, dik duruş gerçekleştirememiştir. Kaygan zeminde balık avlamaktadır. Bu durum “İttifak” için olumlu bir tavır değildir. Sonra Yavuz… (Adı üzerinde, çok yavuz, hatta gereğinden fazla yavuzdur!..)  Yavuz AĞIRALİOĞLU, Halil İbrahim ORAL’ı (KILIÇTAROĞLU aleyhinde kim konuşturuyor?.. Bunların bugüne kadar hiçbir şekilde kulakları çekilmemiş, görevinden de alınmamıştır!.. Halbuki Parti sözcüleri ne istediğini bilen ne dediğini sorgulayan, onlardan anlamlandıran ve kendi sözlerinden mânâlar çıkaran kişilerden oluşur.

Bu zatı muhteremde hangisi var?..

İtitifak Dağılmadan Devam Edebilir mi?

Edebilir; fakat birilerinin güdümünde olan kimi partiler son anda farklı eylemler gerçekleştirebilir.

Bu sebeple İttifakın en büyük ortağının, her parti için ayrı ayrı: A,B,C,Ç,D planları olmalı derim.

Akşener, geçen seçimde "Millet İttifakınca" tek başına desteklenen adaylığını, her ne hikmet ise kabul etmedi. Tek başına Cumhurbaşkanı adayı olmadı!..


Bunun yerine: "Her parti adayını kendi çıkarsın!" dedi. Hatta önce ben aday değilim dedi; dediği andan itibaren “Millet İttifakı” seçimi kaybetti! Sonra Akşener “Her parti adayını kendi çıkarsın! Sözü üzerine; fakat partililerince büyü münakaşalar sonrası ikna edildi…

Bu sözleri, Akşener'e kim söyletiyordu düşünmek gerekmez mi?...

Şimdi de işin başından bu yana: "Ben Başbakan olacağım!" diyor. Çok iddialı ve masumca bir söylem gibi gözüküyor. Peki niçin "Cumhurbaşkanı değil?" de “Başbakanlığa” adaysınız? Diye somamız gerekmez mi?..

Geçen seçimde Akşener'in güvensiz sözleri üzerine, kararsız vatandaş ve partilerinden koparak, yeni bir çıkış arayan vatandaş, Akşener’den ve "Millet İttifakı"ndan ümidini kesti!..

AKŞENER bu tavrıyla, Cumhurbaşkanlığı Koltuğunu, Erdoğan'a altın tepsi içerisinde sundu...  Seçim Akşener sebebiyle kaybedildi!..

Şimdi sormamız gerekmez mi? Peki Meral AKŞENER ne kadar güvenilir?

Akşener "Vafa" yı bilmiyor.  Teşkilatlanmayı bilmiyor. Particiliği hiç bilmiyor veya birileri tarafından yönlendiriliyor. 24 Haziran 2018 Seçimlerinde bu açıkça görülmüştür!.. Tecrübe, tekraren tecrübeyi, gerektirmez!..

2018, Seçimin kaybedilmesinin müsebbini Akşener’dir!.. Zaten bu seçim sonrasında da siyaseti bırakmıştır... Her ne hikmetse birileri yeniden Genel Başkanlıkta kalması için ısrar etmiştir...

Akşener, tek başına %7 oy almıştır. Partisinin oyu da ona yakındır.

Bugün de Akşener. Erdoğan'ın işini kolaylaştırmağa devam ediyor… Yavuz AĞIRALİOĞLU da bu havuza helikopterle su taşıyor. Bu kadar pot kırmasına rağmen yerinden alınmadığına göre, bu adamı kim ve niçin “Ulu Orta” konuşturuyor?.. Akşener de bu konuşulanlardan asla rahatsızlık duymadığına göre…  

İleride çok daha değişik “oyunlar” görebiliriz. Bugünkü ortamda partilerde başkandan izin almadan konuşan sözcüler veya diğer yetkililer hatta vekillerin konuşması mümkün mü?

Olamaz!..

Öyleyse birileri konuşamadığı için diğerlerini konuşturuyor…

Niçin?

Karşı tarafı yıpratmak için.

Kime yaranacak veya ekmeğine yağ bal sürecek?

İktidara…

Haberiniz olsun!

İlk seçim ve sonraki seçimler göstermiştir ki Akşener, ekibini sürekli azaltmış, dağıtmış ve talan etmiştir. İYİ Partide işleyen bir Parti Demokrasisi de yoktur!.. Özel kalem müdüründen sekreterinden, korumalarından içeri dahi girilemez!..

En yakın dava arkadaşlarını saf dışı bırakan biri "Tabi onun davası varsa!.." her daim herkesi bırakır veya satar:

Prof. YUSUF HLAÇOĞLU, Prof. Ümit ÖZDAĞ, Prof. Özcan YENİÇERİ, Türk Kamusen Gen. Bşk. İsmail GONCUK, Yörük Ali Paşa (Ali Aydın), ... saymakla bitmez...

KILIÇDAROĞLU Ne Yapmalı?

MHP'ye küsgün, AKP'den ümidini kesmiş ve içinden çıkamadığı problemlere çözüm arayan “Kararsız”  bir halk var!.. Bu seçmen azımsanmayacak kadar büyüktür...

HDP ile açık ve gizli “Altılı İttifaka” dahil edilmeli... CHP'nin çıkaracağı sol anlayışlı bir adayı Sağdaki bu kalıplaşmış yapıya kabul ettirmek mümkün olmaz!.. Bugün bu yapı 1938 yılının % 9-10luk okuma yazma bilen vatandaşının anlayışından çok daha geride ve tutucudur. Körü körüne taraftarlık gütmektedirler! Sağdaki Müslüman ne derse, o doğrudur diye düşünür!..

Araştırma, sorgulama, soruşturma kabiliyeti de yoktur!  İşte bundan dolayı "Bugünün Halkı" aydın değildir!.. Sol adaya oy vermez!.. Bununla birlikte KILIÇDAROĞLU aday olursa durum farklıdır. KILÇTAROĞLU Ülkücü camiadan da tereddütsüz oy alacaktır!..  Millet onu az veya çok tanımıştır!..

Saplantı niteliği kazanmış görüşler ve fikirler değiştirilebilir mi? Mümkün, fakat çok uğraş gerektirir… Para ve Medya AKP’nin elindedir. Kim kullanırsa o kazanacaktır!.. Ayrıca Tek Bir Partiye ve Tek Bir Adaya oy verilmelidir. Bütün partiler tek partiye oy vermek üzere yan yana gelmeli “Oy Pusulası” TEK olmalıdır!..  Bu en büyük parti CHP olmalıdır!.. Her parti CHP içinde aday ettiği vekilini seçmiş olacaktır. Sayı konusunda da Kemal Bey her partiden daha bonkör ve daha fedakâr olduğu herkesçe görülmüştür! Bu konuda da anlaşma sağlanacaktır.

Herkes kendi partisine oy verirse, durum yine değişmez! 

Bu Seçim de kaybedilir...

KILIÇDAROĞLU aday olmayacak ise Sağdaki Mansur YAVAŞ’ın adaylığı son anlarda süpriz bir şekilde açıklanırsa, seçim büyük farkla kazanır diye düşünürüm.

Mansur YAVAŞ ve Ekrem İMAMOĞLU arasında bir tercih yapılacaktır. En uygun aday ise YAVAŞ gözükmektedir...

İMAMOĞLU da olabilir; fakat seçmenlerden oy alamayabilir. Seçimi risk etmek yerine doğru aday Mansur’dur! Risk etmeden kazanılacaktır…

Kemal KILIÇDAROĞLU, ittifakı büyük bir fedakarlıkla yürütmektedir; fakat bu ittifak daha da genişletilmelidir...

Bence bütün partilerin katılımı sağlanabilir.

HDP de buna dahildir. %10-12 oy seçim de risk edilemeyecek kadar büyüktür. Bu insanlar da bu milletin çocuklarıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlüdür. Yanlış yapan olursa cezası kesilir.

KILIÇDAROĞLU, ihtiyaç duyulduğunda bütün partilere yardım etmiştir. Uzlaşmacı kişiliği dikkate şayandır. Bu “İttifak”ta da başarı sağlayacağına inancım tamdır!..

 

Translate