Avrupa Ülkeleri ve Diğer Ülkeler; Kamu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Avrupa Ülkeleri ve Diğer Ülkeler; Kamu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Mayıs 2024 Pazar

KAMUDA İSTİHDAM Abdullah Çağrı ELGÜN

KAMUDA İSTİHDAM

Abdullah Çağrı ELGÜN

Ortalamasının 5 Puan Altında. Türkiye’de kamu sektöründeki istihdam oranı OECD ülkeleri ortalamasının 5 puan altında seyretmektedir.

2021 verilerine göre, Türkiye'de toplam istihdam içinde, kamu sektöründeki istihdam oranı yüzde 13,4 iken; OECD üye ülkeleri ortalamasında bu oran yüzde 18,6'dır.

* Kamuda İstihdamın Sadece Yüzde 34’ü Kadın!

Diğer Avrupa ülkelerinde ve OECD ülkelerinde kamu sektöründe kadın istihdamı oldukça yüksekken, Türkiye'de kamuda çalışan kadınların oranı oldukça düşüktür!.. Fransa'da kamu sektöründe çalışanların yüzde 64,6'sı kadınken, Türkiye'de bu oran yüzde 34,8'de yarısına tekâmül etmektedir… 

Ayrıca;

* Her 10 Kişiden 8’i Özel Sektörde, 2’si Kamuda İstihdam Ediliyor!

* Kamu İstihdamı Siyasete ve Seçimlere Endeksli!

* Belediyelerde İstihdamın Yüzde 17’si Memur, Yüzde 82’si İşçi!

* Genel İşler İşkolunda, İstihdamın Yüzde 70’i, Belediyelerde Çalışıyor!

* Genel İşler İşkolunda, Sendikalaşma Oranı Yüzde 58, Toplu İş Sözleşmesi Kapsamındaki İşçi Oranı ise Yüzde 41,1'dir!

* Son Dört Yılda, Genel İşler İşkolunda 400'den Fazla İşçi, İş Kazası Sebebiyle Hayatını Kaybetti!..

Türkiye’de 5,1 milyon kişi, kamuda çalışıyor. Toplam istihdam içinde kamuda çalışanların geçici işçilerle birlikte oranı, yüzde 13,4. OECD ortalaması ise yüzde 18,6. İle Türkiye bu alanda OECD ortalamasının çok altında yer alıyor.

Türkiye’de 'Devlette' çalışmak milyonlarca kişinin hayali. Kamu personeli olmanın sağladığı güvenceler ve özel sektöre göre daha rahat çalışma imkanları, insanları cezbediyor. Kamu alanında işe girebilmek ise hiç de kolay değil!.. KPDS’de çok iyi puan almak yetmiyor! Mülakatla işe alımlarda siyasetin, bürokrasideki torpilin ve referansın etkili olduğu yönünde güçlü iddialar var. Bu yüzden Türkiye’de sık sık “Kamuda Liyakat’ mesajları öne çıkıyor.

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (SBB) verilerine göre 2023 yılının Eylül ayı itibariyle, Türkiye’de kamu sektöründe istihdam edilen kişi sayısı toplam olarak:

*5 milyon 101 bin 689.

*Bunların 3 milyon 467 bini kadrolu personel...

*277 bini sözleşmeli personel.

*1 milyon 205 bini sürekli iş.

*49 bini geçici işçi statüsünde çalışıyor.

Kamuda liyakat ve kamu çalışanı sayısı sık sık tartışılan bir konu. Türkiye bu alanda OECD ortalamasının hayli altında yer alıyor.                                                                                                           

Türkiye’de özelleştirme Politikaları ile artan kamudaki Memur ve işçi alımlarının azaltılması, mevcutların tasfiyesi, başka bakanlıklara verilmesi. Sonrasında ise yıllar boyu hiç atama yapılmaması sebebiyle 2007'de yılında kamu personeli sayısı 2,9 milyon iken 2015'e gelindiğinde 3,4 milyona yükseltilebildi. 

İskandinav Ülkelerinde Kamu İstihdamı Çok Daha Yüksek:

*Norveç (yüzde 30,9),

*İsveç (yüzde 29,3),

*Danimarka (yüzde 28) ve

*Finlandiya (yüzde 25,4) bu alanda zirveyi oluşturuyorlar.

Diğer Ülkelerde de şu şekilde yer alıyor:

*Fransa yüzde 21,1;

*Kanada yüzde 20,7;

*Belçika yüzde 18,4;

*Birleşik Krallık yüzde 16,9;

*Yunanistan yüzde 16,1

*ABD yüzde 15. İle yer alıyorlar...

Listede yer alan 28 Avrupa ülkesi içinde, kamu çalışanı en düşük olduğu ülkeler:

Hollanda (yüzde 12,1)

İsviçre (yüzde 11,2)

Almanya (yüzde 11,1).

Türkiye ise bu 5.1 ile bu ülkelerden sonra Avrupa’da kamu istihdam oranının en düşük olduğu dördüncü ülke konumunda.

Japonya ve Güney Kore’de Kamu Çalışanı Oranı ise Oldukça Düşük:

*Yüzde 8,8 ile Güney Kore.

*Yüzde 5.1 ile Türkiye

*Yüzde 4,6 ile Japonya

Türkiye otuz altı (36) ülke içinde en sondan ikinci (2). sırada yer alıyor…

Türkiye’de Kamuda Çalışanların Oranı Artıyor mu?

Akla gelen sorulardan birisi de Türkiye’de kamuda, istihdam oranının artıp artmadığı konusu… OECD verilerine göre son 15 yılda kamu çalışanı oranında, kayda değer bir artış yok!.. Özelleştirme adı ile yapılan özel şahıslara devredilen Kamu Kurum ve Kuruluşlarının azalması, Özelleştirilme sebebiyle Yeni Kamu İstihdam alanlarının açılmaması, tarımda, sanayide, orta ölçekli işletmelerdi ara elemanların doğru dürüst yetiştirilememesi, … Bu alanlara eleman yetiştiren “Yatılı Bölge Okulları, Sanat, Tarım ve Meslek Liseleri” ’nin yerlerine daha kapsamlı Meslek Yüksek Okulları ve Üniversite ve Akademilerin açılarak tahsil seviyeleri uzatılırken, kalitenin neredeyse sıfırlandı. Tarım, Sanayi ve Orta Ölçekli İşletmelerde İstihdam açığı meydana geldi. Dört beş yılda büyüyen bu açığa, Meslek Yüksek Okulları, Akademiler ve Fakülte bitiren uzman gençlerin, önce düşük ücretli bu işlere girmemesi ve kendini daha değerli bulması, sonra giderek kalitesi düşen okullardan mezun olanların iş bulamaması ülküde yüzbinlerce mezunların işsiz kalmasına sebep oldu… Türkiye’de işsizlik oranını da artırdı. Kamunun memur ve işçi alım talebini de kısıtladı, hatta yok etti!..

Sonra Almanya, Belçika, Finlandiya, Hollanda gibi ülkelerin iş gücü talebi ve ülkesin Türkiye’de işsiz kalan ve Devlet tarafından da bir Plan ve Proje doğrultusunda değerlendirilemeyen gençleri arayışa yönlendirerek Yurt Dışına çıkışa zorladı.. Üstelik Devrin en yetkilisi ülkeden iş bulmak üzere giden kalifiye bu elemanlardan için: “Giderlerse gitsinler!..” diye öteleyip küstürünce Türkiye’den Avrupa ve diğer ülkelere 500 binin üzerindeki yetişmiş kalifiye elemanlar, yurt dışına çıkarak orada iş ve istihdam aramak zorunda kaldılar… Bu durum yurt içinde kalan gençlerimizin geleceğe güvenle bakışını engelledi. Son yıllarda bu hata düzeltilmek istenip kamuya istihdam artırılmış olsa da bu devede kulak değil ancak bir tüy olarak kaldı.!..

Türkiye bu hatasını telafi ederek her 10-15 kişiye bir öğretmen; her ilçeye ilçe nüfusuna göre 500 kişiye bir Ziraat Mühendisi, iki Tarım Teknikeri; Her 10 kişiye bir Doktor, iki hemşire, iki Ebe, bir Sağlık Memuru, Bir Laborant; Her Belediyeye, iki Avukat, %-& Ziraat Mühendisi, Tarım Teknikeri, Sanat okul Torna, Tasfiye, Makine, elektrik, Elektronik, İnşaat Teknikeri ve yeterince Mühendis, Çevre Sağlığı Teknikeri, İlk Yardım Acil Bakım Teknikeri ve Çevre Mühendisleri, Psikologlar, Rehberlik ve Danışma Uzmanları, Beden Eğitimi Spor Öğretmenleri…ve benzerlerini kadrolu alarak istihdam ederek iş üretimi yapması gençleri değerlendirmesi gerekmektedir…

Böylece Türkiye Tarım, Sanayi ve Orta Ölçekli İşletmeler, Üretim yeniden hayat bulabilir. Üretim çağdaş metotlarla yapılabilir.

2007 yılında Türkiye'de bu oran yüzde 13,1 idi.

2017’de kamu istihdamı oranı yüzde 10,8’e kadar düştü.

2019 yılında yeniden yüzde 13,1’e yükseldi.

Türkiye, Avrupa ve OECD Ülkelerinde Durum Ne?

OECD’nin 2021 yılı verilerine bakılırsa Türkiye’de toplam istihdam içinde kamu istihdamı oranı yüzde 13,4. OECD ortalaması ise yüzde 18,6. Türkiye 36 ülke içinde 31. Sırada yer aldığına göre 5,2 daha düşük kategoride yer alarak ilerlemektedir.

OECD’nin “Bir Bakışta Hükümet 2023” raporuna hükümetler hangi hizmetlerin doğrudan kamu kuruluşları aracılığıyla, hangilerinin ise özel sektör veya kâr amacı gütmeyen sektörlerle çeşitli ortaklıklar yoluyla sunulması gerektiğine karar veriyor. Bu nedenle kamu sektörünün diğer sektörlere göre rol ve işlevleri OECD ülkeleri arasında farklılık göstermekte ve kamu istihdamının göreceli büyüklüğünü etkiliyor. Örneğin:

Bazı ülkelerde sağlık hizmeti sağlayıcılarının, öğretmenlerin ve acil durum çalışanlarının büyük çoğunluğu doğrudan hükümet tarafından istihdam edilmekte. Diğerlerinde ise bu çalışanlar çoğunlukla özel veya kâr amacı gütmeyen kuruluşlar tarafından istihdam ediliyor.

SONUÇ OLARAK:

Kamuda İsrafı önleyelim, tasarrufu teşvik ile ekonomiyi kurtaralım diyen bu 22 yıllık AKP Hükümeti kendi yanlışların, yine yanlış işler yaparak, ekonominin bütün yükünü memur, işçi, esnaf ve açlıktan beli bükülmüş, omuzu düşmüş emekliye, vatandaşa yüklemenin akıl tutulmuşluğu içindedir.

“Kamuda İsrafı Önleminin Yolu” Kamunun evini, badana boya yapacak, temizleyecek; elektrik, su, gaz ısınma giderlerini bizzat kendisinin yapıp, yürüteceği kişileri ailesine katmak olacaktır. Devlet kendi bünyesine ve ailesine yabancı taşeronlar ve hizmet alımı şirketlerinden bünyesini kurtarması gerekmektedir.

Sözleşmeli Öğretmen, Öğretim Görevlisi; Sözleşmeli Asker; Sözleşmeli Doktor, Hemşire” uygulamasından derhal vazgeçerek Kamudaki istihdam oranını yüzde 30’lara çıkartarak çözecektir!.. Devletin yapması gereken bu işi, iş yükünden kurtaracağım, daha az ödeyeceğim zannıyla yaparken, özel şirketlere milyarlarca para ödeyerek ihale eden devlet gerçek bir zarardadır. Özel şirketlerle bu iş, daha pahalı, verimsiz ve kalitesiz yaptırılmaktadır. Bu iş, şirketlerin ve taşeron kurumların değil; Devletin görevidir.

 Türkiye, fakirlik ve iflas edebiyatı bırakılıp; her alanda üretim ve ihracata yönelerek bütün açıkları kapatabilecek güç ve kapasitededir…

Translate