ERDOĞAN DERHAL ÇEKİLMELİDİR!
Abdullah Çağrı ELGÜN
Recep
Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Başkanlığı Hükümet Sisteminden ve başında
bulunduğu AKP’den derhal istifa etmelidir. Yerine yeni bir seçim ve AKP’nin içinde
olmadığı CHP, MHP, İYİ PARTİ, HDP, SAADET PARTİSİ ve diğer büyük Partilerin de olabileceği,
(Millet Vekili Bulunan) bir “Millî Mutabakat Hükümeti” kurulmalıdır.
Kurulacak bu hükumet, derhal eski sisteme geçerek, Meclisin içinden ve
dışarısından gösterebileceği birkaç aday ile seçime giderek yeni bir
Cumhurbaşkanı seçmelidir.
Bugüne
kadar mevcut hükümetin bozduğu komşularımız ile olan münasebetler, derhal
düzeltilmeli; Suriye Politikası ve Lozan öncesi ve Lozan sonrasındaki haklarımız,
Akdeniz’in bütünü, Kıbrıs, Suriye, Irak, İran Müslüman Ülkeler, Türk
Cumhuriyetleri ile kopmaz gönül bağlarımız ve sınırlarımız yeniden gözden
geçirilmelidir…
ABD’nin
(BOP) Büyük Ortadoğu Projesi adı vererek, Ortadoğuyu
parça parça ederek şehir devletlerine dönüştürme görevini, Recep Tayyip ERDOĞAN’a
yüklediği ve halen yürürlükte olan bu proje ve BOP Başkanlığının, Büyük
Kürdistan ayıbı, derhal kaldırılmalıdır…
Ortadoğu
ülkelerini şehir şehir bölerek, Diyarbakır’dan Tebriz’e kadar uzanacak
olan ve Bulgaristan ile Japonya arasında kalması düşünülen koridorda,
Batıya sadakatle, en çok bağlı olacağı düşünülen ve ona göre haritaları çizilen
Büyük Kürdistan ütopyasına, derhal son verilmelidir.
Osmanlının
eski eyaletleri ile olan bağlar, yeniden kurularak kardeşlerimiz ile
bağlarımızın güçlendirilmesi çalışmalarına derhal başlanmalıdır…
Müttefikimiz
zannettiğimiz ve bizi sürekli hançerleyip arkamızdan vuran ABD ve onun arkasındaki
İngiltere, İsrail ve de Rusya ile olan bağ ve bağlantılar, yeniden
gözden geçirilmeli ve yeni politikalarla, ülke çıkarları ön plana alınmalıdır.
Ülkede
yabancı şirketler ve yabancı şirket ortaklıkları, satılan kamuya ait arsa,
fabrika, şirket, taşınır taşınmaz menkul ve gayri menkuller, tespit edilerek,
yeni bir kanunla, ülkemiz lehine bir karara bağlanmalıdır…
Önerimiz, içinde bulunduğumuz bugünkü
durumdan kurtulunması için:
Ülkemizin Kurtuluş Savaşı sırasında yaşadığı işgal, yıkım, talan etme, yağmalama,
katliam düş ve düşüncelerinin, yeniden ve tekrar yaşanmaması ve ihtimal daha
kötü durumunun yaşanabileceği hesap edilerek, ülkenin, bu kötü gidişattan
kurtarılması açından, elzem ve hiç şüphesiz gereklidir…
Bugün,
Ruslar Akdeniz’e (Yıllardır hayalini ettiği ve özlediği “Sıcak Denizlere”)
inmiş, geçmişteki eyaletlerimiz, Irak, (Halep, Şam, Yemen, Musul, Erbil, Kerkük)
Suriye, Mısır, Lübnan, Afganistan, …vb. komşularımız işgal edilmiş Türkler’in
son kalesi de işgal edilmek için Türkiye’ye, ölmek üzere olan “HASTA
ÜLKE” muamelesi yapılmaktadır…
Ülkemizde,
gizliden ve açıktan başlatılmış olan savaş, Türkler’in Avrasya içine bir kısrak
başı gibi girmiş olan son kalesini de işgal etmek için büyük devletlerin içimizde
yönetime getirdikleri maşaları ve onların işbirlikçileri terör örgütleriyle birlikte,
sürdürülmektedir.
Geçmişi Hatırlatacak Olursak: Osmanlı
Türkiyesi’nin
Kuruluştan Yıkılışa Kadar Olan Toprakları
1.Türkiye 2.Bulgaristan (545 yıl) 3.Yunanistan (400 yıl)
4.Sirbistan (539 yıl) 5.Karadag (539 yıl) 6.Bosna-Hersek (539 yıl)
7.Hirvatistan (539 yıl) 8.Makedonya (539 yıl) 9.Slovenya (250 yıl)
10.Romanya (490 yıl) 11.Slovakya (20 yıl) Osmanlı adı: Uyvar
12.Macaristan (160 yıl) 13.Moldova (490 yıl) 14.Ukrayna (308 yıl)
15.Azerbaycan (25 yıl) 16.Gurcistan (400 yıl) 17.Ermenistan (20 yıl)
18.Guney Kıbrıs (293 yıl) 19.Kuzey Kıbrıs (293 yıl) 20.Rusya'nın güney toprakları
(291 yıl) 21.Polonya (25 yıl)-himaye- Osmanlı adı: Lehistan 22.İtalya'nın
güneydoğu kıyıları (20 yıl) 23.Arnavutluk (435 yıl) 24.Belarus (25 yıl)
-himaye- 25.Litvanya (25 yıl)-himaye- 26.Letonya (25 yıl) -himaye- 27.Kosova
(539 yıl) 28.Voyvodina (166 yıl) Osmanlı adı: Banat Asya Asya : 29.Irak
(402 yıl) 30.Suriye (402 yıl) 31.Israil (402 yıl) 32.Filistin (402 yıl)
33.Urdun (402 yıl) 34.Suudi Arabistan (399 yıl) 35.Yemen (401 yıl)
36.Umman (400 yıl) 37.Birleşik Arap Emirlikleri (400 yıl) 38.Katar (400 yıl)
39.Bahreyn (400 yıl) 40.Kuveyt (381 yıl) 41.İran’ın batı toprakları (30 yıl)
42.Lubnan (402 yıl) Afrika: 43.Mısır (397 yıl) 44.Libya (394 yıl) Osmanlı adı:
Trablusgarp 45.Tunus (308 yıl) 46.Cezayir (313 yıl) 47.Sudan (397 yıl) Osmanlı adı:
Nubye 48.Eritre (350 yıl) Osmanlı adı: Habeş 49.Cibuti (350 yıl)
50.Somali (350 yıl) Osmanlı adı: Zeyla 51.Kenya sahilleri (350 yıl) 52.Tanzanya
sahilleri (250 yıl) 53.Çad'ın kuzey bölgeleri (313 yıl) Osmanlı adı:
Resade 54.Nijer'in bir kısmı (300 yıl) Osmanlı adı: Kavar 55.Mozambik' in
kuzey toprakları (150 yıl) 56.Fas (50 yıl) -himaye- 57.Batı Sahra (50 yıl)
-himaye- 58.Moritanya (50 yıl) -himaye- 59.Mali (300 yıl) Osmanlı adı:
Gat kazası 60.Senegal (300 yıl) 61.Gambiya (300 yıl) 62.Gine Bissau (300 yıl)
63.Gine (300 yıl) 64.Etiyopya'nın bir kısmı (350 yıl) Osmanlı adı: Habeş
Halifeye Bağlı Olan Ülkeler 65.Hindistan Müslümanları -Pakistan 66.Doğu
Hindistan Müslümanları -Bangladeş 67.Singapur 68.Malezya 69.Endonezya
70.Türkistan Hanlıkları 71.Nijerya 72.Kamerun. Osmanlı Donanması'nın Değişik
Sürelerde Bulunduğu Ülkeler :73.Fransa 74.İspanya 75.İngiltere 76.Monako
77.Hollanda 78.Norveç 79.İzlanda 80.İrlanda 81.Cebelitarık 82.Danimarka
83.İskoçya 84.Myanmar 85.Japonya Osmanlı Ordusunun Değişik Sürelerde Bulunduğu
Ülkeler 86.Almanya 87.Liechtenstein 88.San Marino…vb. gibi bunca Şehir Devletlerimiz
Bağımsızlık isteyerek Osmanlı Türkiye’sinden ayrılıp yalnız kaldılar ve güçlü devletlerin
bir sömürgesi haline geldiler…
Bugün Osmanlı Türkiyesi’nden ayrılarak bağımsız kalmış devletlerin
çoğunda ne çağdaş bir hayat ne barış ve mutluluk ve ne de huzur diye bir şey
kalmamıştır!.. Yerine kardeşin
kardeşi boğazladı iç ve dış savaşlar, sefalet, yıkılmış binalar, viran olmuş
haneler, sakat ve yetim kalmış çocuklar, açlıktan nefesi kokan halk ve gözyaşı
vardır…
(http://www.fibhaber.com/ozel-haber/iste-Osmanlı-imparatorlugunun-yerine-kurulan-ulkeler-h63754.html)
Bugün
aynı duruma düşmemek için mevcut hükümetin istifa etmesi, yönetimi derhal bırakması
gerekmektedir. “Ben gidersem devlet biter! Ben gidersem dünya batar!”
diyenler çoğunun mezarda, kemikleri kemikleri çürüdü; fakat ne Türkiye Cumhuriyeti
bitti ne de dünya battı!.. Hatta
eskisinden daha iyi durumdalar…
İktidar
ülke içindeki sorunları çözemediği gibi: “Ben artık bu işi yapamıyorum ve
bırakıyorum!” diyebilecek bir büyüklüğü gösterememektedir.
Daha
fazla iktidarda kalabilmek için ülke içindeki insanları kamplaştırmakta,
bölmekte ve parçalanmakta, sadece iktidarda kalabilmek istek, arzu, hırs ve
giderek dinmek ve doymak bilmez ihtirasıyla kendinden geçmiş, iktidarın
nimetlerini, ailesi, yakınları, yandaşları ile paylaşmak ve özelleştirme
yoluyla dış güçlerin şirketlerine peşkeş çekmek suretiyle, içerideki bütünlüğü
ve huzuru sağlamakta yetersiz kalmıştır.
Dışarıda
ise olan bitenden gafildir veya elini kolunu bağlayan, olay ve durumlara müdahale
etmesine engel olan, başka birliktelikler bulunduğu, şüphe götürmez bir
gerçektir…
Bu
şekliyle, ülke içinde ve dışında çözüm bekleyen meselelere teşhis konulamamakta,
savaş içinde bulunan komşu ve kardeş devletlerden kaçarak, Türkiye’ye sığınan göçmen
sayısı her geçen gün artmakta, Türkiye ekonomisi felç olmuş, rant kapıları
sonuna kadar açılmış, yapılan işlerden yüzdelik komisyon(rüşvet) alma; iltimas,
adam kayırma, makam ve mevkilere liyakatsız eş, dost akrabaları yerleştirme; tayin
ve atamalarda gerçekleşecek ufacık atamaların bile DOLAR ve EURO karşılığı
yapıldığı, hapiste yatan FETO Terör Örgütü Mensuplarının Yüklü Paralar Karşılığında
Bakanlar tarafından serbest kaldığı söylentileri basında yer almıştır…
Mevcut
iktidarın, özelleştirme adı altında millet mallarını yağmalama, talan etme
peşinde olması sebebiyle iç ve dış ticaret durma noktasına gelmiş; “Sözleşmeli
Personel” adı altında “4A, 4B, 4C” kadrolar ihdas edip çalışanları
kamplaştıran ve gelir dağılımında eşitsizlik yaratarak, milletimizin dertlerine
çare olamamaktadır…
Devleti,
Halidî Tarikatı’nın eline teslim eden: “Türkiye’yi,
(Dar’ül Harp) yağmalanacak bir “Kafir Ülkesi”
gören, millet malını belediyeler veya AKP’li bakanlar eliyle talan edip, yağmalayan,
Cumhuriyetin kurucu değerlerine ve kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e,
ahlâksızca saldıran ve iftiralar atan kişiler, hep bu Tarikat Halidî
Tekkelerinde imal edilmiştir…” (Tarikat
Kuşatmasındaki Türkiye “Halidî Cehennemi”, Kaynak Yayınları-(Diyanet’in
Tarikatlar Rapor)
Bugün,
bizi bizle barıştıracak, bizi bizle kucaklaştıracak, bizi komşularla
barıştıracak, kucaklaştıracak yeni bir lider ve hükümete, çok acil olarak
ihtiyaç bulunmaktadır…
Batılı
bütün ülkeler birleşerek, geçmişteki Osmanlı Türkiyesi’nin bir eyaleti Ürdün’de,
büyük tatbikatlar yapmaktadırlar.
Ülkemiz
içerisinde Suriyeliler ve diğer göçmenlerin durumu, işsizlik, gelir dağılımdaki
adaletsiz uygulamalar, çalışanlardaki ücretlerin enflasyon karşısındaki düşük
ve uçukluğu, ülkemiz insanlarını, patlamaya hazır pimi çekilmiş bir bomba haline
getirmiştir…
Dünyanın
bütün donanmaları Açık Denizlere (Akdeniz) inmiş, FETÖ, PKK, PYD, KCK, … ve
daha nice teröristleri besleyip teşkilatlandıran güçler, durumlarını daha da
güçlendirmişlerdir. Bu duruma gelinceye kadar on sekiz yıldır (18) iktidarı
elinde bulunduran yetkililer, bu durumu önleyici tedbir almamış veya başka
gizli bağlantılar sebebiyle alamamış, dış güçlerin oyun ve tuzaklarını görmemiş,
görememiş ve tuzaklarını bozamamıştır:
Ordumuzun
başına çuval geçirmesi, 17-25 Aralık 2013’te Bakanlar ve Çocuklarına Yönelik Üstü
Kapatılmış Yolsuzluk Olayları, Orduya yapılan Balyoz, Sarıkız, Ergenekon Kumpas
ve Operasyonları, FETÖ Terör Örgütü’nün İş Başındaki
Hükümetle Olan Kucak Kucağa irtibatı, FETÖ Terör Örgütü’nün Siyasî Ayağının
halen hükümetin en ileri makamlarında ve dokunulamaz olmaları; PYD, YPK, KCK, PKK, ÖSO, …vb. örgütlerinin
dış güçlerle birliktelikleri ve onlara maşalık yapmaları ve Kırmızı Pasaportlu
Türk Vatandaşı Barzani’nin gözümüzün içine baka baka Bağımsız Kürdistan’ı ilan
etmesi, müttefik diye iktidarların bağrına bastığı ABD ve yandaşlarının,
ellerine silah verilen bu çapulcu Terör Örgütlerinin palazlandırılıp ordu
kurmalarına müsaade edilişi, bardağı taşıran son damla olmuş, irili ufaklı
elliye yakın adalarımızın durumu, karadaki topraklarımızda olduğu gibi deniz
sahalarımızı da korumada endişeye sevk eder duruma getirmiştir…
KKTC
açıklarında büyük devlerin güçleri hazır beklemektedir. FETÖ, PKK, PYD, YPG, KCK,
eliyle ve dış devletlerin ve içerideki işbirlikçilerin desteğinde ülkemize
siyasî, sosyal, ekonomik operasyonlar yapılmaktadır. Mevcut İktidar coğrafî
bölgedeki olayları daha önceden görememiş ve bazıları ile ittifak yapmış (ABD’nin
beslediği ve palazlandırdığı FETO Terör Örgütü, YPG, PYD, PKK ve yandaşlarına,
Üç Yıl Süreyle Operasyon Yaptırmayarak, Terörist Başı Abdullah Öcalan ve
Ekibiyle, Çözüm Süreci Üretmiş, Akil İnsanlar Heyeti, Oslo, Dolmabahçe,
Kandil’de bunlarla resmî ve gizli olarak yaptıkları “Mutabakatları” bizzat
iktidarın başının ağzından basına yansıtılmıştır.) ve daha dün İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimlerinde, kırmızı bülten ile aranan Osman
ÖCALAN’ın TRT kanallarında konuşturulması, İmralı Cezaevinde
tutuklu bulunan teröristlerin başı, çocuk katili Abdullah ÖCALAN’ın
ziyaret edilerek, teröristlerden siyasî medet umulması akılla, mantıkla ve
vicdanla bağdaşacak bir durum değildir…
Mevcut
İktidarın Sahipleri, doğruları görme, anlama, teşhis etme ve duymada özürlüdür…
Meseleleri çözmekte, ülke insanlarımız için yeni politikalar geliştirmekte
akıl, sağduyu ve izanını kaybetmiştir…
Bu
İktidarın Gitmesiyle Kurulacak “Millî Mutabakat” Hükümetiyle:
Suriye
ile barışacağız. Akdeniz açıklarında gezinen dünyanın
askerlerinin toplanmaya başladığı bölgelerde, tedbirlerimizi artıracak
gerekirse haklarımızı koruma savaşı başlatacağız. Fırat’ın doğusuna çok acil
operasyon yaparak düşmanların oyununu sona erdireceğiz…
ABD,
İngiltere, Fransa, Suudi Arabistan ve Ürdün’ün Ürdün’de
toplanarak Suriye’yi bölme ve Kürt Türk Savaşı Başlatma, oyununun
perdesini kaldırıp atacağız…
İngiltere’nin,
Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Türkiyesi’ne İsyan Etme karşılığında, kendilerine
(Büyük Arap İmparatorluğu Kurma) vaadi vererek Peygamberimiz’in soyundan gelen Şerif
Hüseyin ve Oğulları İngilizler tarafından kandırılmıştı. Bugün de kardeşlerimiz
ile aramızı bozup, Osmanlı Türkiye’sini parça parça ettikleri gibi 100 yıl
sonra kardeşlerimize, aynı hataları tekrar ettirerek, Türk Kürt Savaşı başlatmak
isteyen tiyatro oyuncularının binalarını, başlarına yıkacağız…
Mekke ve Medine’yi barındıran Arabistan Yarımadası’nın
büyük kısmı Püriten (Hıristiyanlık) inancı bir ideolojiye sahip İbn Suud’a
verilerek Suudi Arabistan’ı kuranların Türkiye’ye düşmanlık
etmesine son vereceğiz…
Haşimiler’den yani Hz. Peygamber’in neslinden gelen Şerif
Hüseyin’in oğlu Faysal’a verilen ve adını bile İngilizler’in
koyduğu Gerthrude Bell tarafından belirlenen Irak’ın sınırları
yeniden düzenleyeceğiz.
Fransızlar tarafından çizilen Suriye ve Lübnan sınırları ile
Faysal’ın kardeşi Abdullah’a verilen ve işgal edilerek Filistinlilerin
sürüldüğü Ürdün ile yeni irtibatlar kuracağız.
İngilizler tarafından petrol kaynaklarına göre teşekkül ettirilen Osmanlı
Türkiyesi’nin şehirleri Petrol Zengini Körfez Ülkeleri ile durumumuzu
yeniden gözden geçireceğiz.
İngilizler’in teşvik ve desteğiyle Filistin toprakları üzerinde, Müslümanların
Mekke ve Medine’den sonra üçüncü kutsal şehri, Kudüs’ün yer
aldığı şehirde kurulan İsrail’in işgal ettiği topraklarda Osmanlı
Türkiyesi’nin tapulu malı ve dünyanın korunması gereken kutsal ve harika
diyarlardan biri olduğunu hatırlatacağız… Gerekirse bütün insanlığın huzur ve sükûnunu
sağlamak ve barış getirmek için asker sevketmekten çekinmeyeceğiz.
1967 ve 1973 Savaşları, ardından 1978 Camp David Anlaşmasıyla,
Mısır-İsrail Barışı ve 1994 Vadi Arabe Anlaşması'yla İsrail-Ürdün
Barışı ile sınırları çizilen bölgelerde de hakkımız olduğunu dünyaya
duyuracağız…
Arap bölgelerinde etnik ve Mezhep farklılıklarına göre, yeni haritalar
çizilmeye ve kolonici devletler tarafından kolay yönetilebilecek daha küçük "Mikro Şehir Devletleri" kurmaya çalışanların
oyunlarını bozarak, bu Mikro Şehir Devletlerinin bölgeye huzur getirmesi
beklemenin, bir hayal olacağını ispat edeceğiz.
KAYNAKLAR:
5. (https://www.bbc.com/turkce/haberler/2014/12/141212_17_25_aralik_operasyonu_neler_oldu_10_soruda)
6. (http://www.fibhaber.com/ozel-haber/iste-Osmanlı-imparatorlugunun-yerine-kurulan-ulkeler-h63754.html)
7. http://uliwiki.org/index.php?title=Camp_David_ve_M%C4%B1s%C4%B1r-%C4%B0srail_Bar%C4%B1%C5%9F%C4%B1
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder