CERABLUS, SON ÇIKIŞ!
(Fırat Kalkanı) Abdullah Çağrı ELGÜN
Cerablus’tan Aden’e kadar olan bölgelerde Türkmenler oturuyor. Tek tük de
olsa Araplar var; fakat bir tane Kürt yoktur, gösterilemez… Bir tane Kürk kardeşimizin oturmadığı bu
bölgede ABD, İngilizler ve Almanlar, vb. el birliği ile burada bir Kürt
Koridoru oluşturmaya çalışmaktadırlar. Buradaki masum ve sakin halde
yaşayan yöre halkı Türkmenleri, korkutma, tehdit ve bombalayarak bölük bölük,
Türkiye ve diğer ülkelere kaçmağa zorlayanlar, bugün hâlâ PYD’yi kendi
ordusunun bir parçası kabul ederek, ona arka çıkıyor. Bu yapılanların arkasında
art bir niyet olmaması mümkün değildir. Bu niyeti dünyanın bütün gözleri görüyor;
fakat bizim yetkililer on dört yıl
boyunca görememiş olmalılar ki hâlâ ABD'nin oyunlarına, gelip gitmelerine, yağlı
ballı sözlerine, ağzı açıp bakmakta mıdırlar?..
Bölgede yaşayanların evini barkını, yurdunu, toprağını, bağını bahçesini
tarumar edip, her tarafını mayınlar, çeşitli patlayıcılar; barut, kan ve
vahşetle doldurup, canı boğazında kaçırtarak mülteci durumuna düşürülen yöre
halkı Türkmenlere, bu işkence ve katliamın yapılmasına kimler müsaade etti?
Sadece kendi menfaatleri için bir kısım ülke ve insanlarını, gözünü
kırpmadan katleden, katlettiren, bu gözü dönmüşlere ve iş birlikçilerine, nasıl
insan diyebileceğiz? Bölgede taş üstünde
taş bırakmayacak şekilde, her tarafı tarumar eden, insanlarını çaresizliğe
mahkum ederek denizlerde boğduran, başka ülkelerde mülteci yapan, katledip
canını alan: PYD, PKK, İŞİD, KCK, ...vb. eli ile darmadağın etmelerini, Yunanlıların İzmir’i yakmaları, Neron’un
Paris’i yakması gibi uzaktan seyreden taşeron babalar, insanlıklarından hiç mi utanmayacaklar?
Bu insanlık mıdır?..
HESAP ZAMANI !
ABD, ve bunun müttefikleri Ortadoğu’da emelleri ve amaçları olanlar,
Ortadoğu’yu şekillendirmek üzere yola çıkmışlardır. Bu yapılanların bir kısmı, Türkiye’nin
bilgisi dahilinde, gözlerinin önünde ve Eş Başkanın gözlerinin içine baka baka
yapılmaktaydı…
Ruslar, ezelden beri hayal ettiği sıcak denizlere inmiş, Aral, Hazar,
Karadeniz ve nihayet hayallerini süsleyen Akdeniz’de Füze rampaları, savaş uçaklarına sörf
yaptırırken, bir değil; fakat en az on kez Türkiye’nin sınırlarını ihlâl etmiş,
ihtarlara asla aldırış etmemişken, haklı olarak
Türkiye sınırlarını ihlâl eden Rus Savaş Uçaklarından biri düşürülmüştü.
Böyle, Ruslar’la sıkı bağlarla bağlı Türkiye'de, ithalat ve ihracat birden bire durmuş, bunca yatırım; doğal gaz ve diğer
anlaşmalar bir anda askıya alınmıştı. Bundan önce de Ruslar, İstanbul
Boğazı’ndan Suriye’ye savaş malzemeleri taşıyan gemilerle geçerken, bir askerin
füze gösterileri yapan görüntüsü, Türkiye’ye göz dağı maksadı taşıdığı izlenimi
yaratıyordu.
Uçak krizinden sonra Türkiye, Rusya’nın Suriye’de konaçlanması sebebiyle,
ülkemiz sınırlarında meydana gelen hadiselere ve terör olaylarına ne bir
helikopter kaldırabiliyor ne de bir uçağını Suriye Hava Sahasında uçuramıyordu.
Geçen zamanda görüldü ki 15 Temmuz
Darbesiyle Türkiye yalnızlaşmış, sınır güvenliği, iç güvenli ve millî
savunması tehlikeye girmişti. Türkiye hem Batı’dan hem Doğu’dan kuşatılmış, dar
bir alanda manevralardan yoksun bırakılmıştı… Bir çıkış yolu olmalıydı! O da bulundu!
İşgal ve Darbeyi yapan FETÖ
örgütü ise Rus uçağını düşüren de odur. Bütün
bunlardan sonra uçağın FETÖ örgütünce düşürüldüğü, bunun için çok üzgün
olduğumuz, Rusya’ya gönderilen heyetlerle Rusya’ya enine boyuna anlatıldı. Bu haklılığımız göstergesinden sonra, Rusya ile anlaşılarak
dünya’nın olabilecek veya karşılaşabileceği büyük tehlikeler, ABD ile savaş, belki
de Üçüncü Dünya Savaşı, geçici olarak önleniyordu; fakat çok kısa bir
sürede görülecektir ki ABD’in bu tavrı devam ederse ( “En kötü BARIŞ, en iyi SAVAŞTAN yeğdir!” inancına sıkı sıkıya bağlı
alan biri olarak ) ileride bu savaş kaçınılmaz hale gelecektir.
DAR GEÇİT ve ÇIKIŞ İÇİN ÇARELER
Şimdi bu ülkede bulunan herkes, her sorumlu hesaba çekileceğe
benziyor. Haburda seyyar mahkemeler
kurarak dağdaki teröristleri “Suçsuzsun,
serbest bırakıldın!..” diyerek serbest bırakan savcılar; onları PKK
bayraklarıyla Habur Sınır Kapısında arabalar ve PKK bayrakları ile karşılayan
devlet adamları ve yetkililer; bu teröristlerin bir kısmını devlet memuru
olarak göreve başlatan ilgililer, …ve
benzerleri için hiç bir ifade ve hesap vermeyecek, yargılanmayacaklar mı?
Diyarbakır’da Cezaevlerini kapatan, beş yüzün üzerinde operasyon yapmak
için Valiliğe yazılı olarak müracaat eden komutanların müracaatlarından, sadece dördüne sınırlı
olarak izin veren mülküye amirleri, PKK’nın terörist faaliyetlerine operasyon
yapmayarak onların şehirlerimizde, ilçelerde ve sokaklarımızda örgütlenmesine:
Mayın, patlayıcı, titan gazı, yerleştirerek, üzerlerine asvalt döşettirilirken
onları seyreden, onları seyrettirenler
ve bu kadar vatandaşımızın canını hiçe sayanlar ve ölümlerinden sorumlu
olanlar…ve benzerleri için hiç bir
ifade ve hesap vermeyecek, yargılanmayacaklar mı? Doğu vilayetlerimizin yerel yönetimler ilan etmesini, çarşı pazar ve
sokakların silah yığınağı yapılarak, bölge adları ve levhalarının
değiştirilmesini, vali, kaymakam, ve kolluk kuvvetleri atayarak memur ve
vatandaşlarımıza kimlik soran, yol kesen, otobüsleri durduran, kamyon ve
otobüsleri yakanlara, üç yıl boyunca ses çıkarmamış olanlar;
Savcılarımıza dahi mahkeme kurarak yargılama yapanlara göz yumanlar; okulların,
camilerin içindeki insanlarla birlikte, yakılmasını beklemiş olanlar…
Karakolları etkisizleştirip, cezaevlerini kapatmış olanlar; PKK, PYD,
KCK, İŞİD…vb. lerinin ülkeyi kan gölüne çevirmesini, devletin bütün üst düzey
makamlarına FETÖ denilen örgütün elemanlarını yerleştirerek, devleti tek tek ve
adım adım ele geçirmesine yardım, yataklık ve bizzat onay veren, verenler(150 General, 10 bin Subay, 12 bin Astsubay ve 100 bine yakın Polis, 25 bin civarında öğretmen,...vb.) vatandaşımızı bunların kucağına itmiş veya cemaatçi olmalarına göz yummuş olanlar… ve benzerleri için hiç bir ifade ve hesap
vermeyecek, yargılanmayacaklar mı?
Ülkeyi FETÖCÜLER için (Ne
istediler de vermedik!..) denilen örgüte teslim ederek, tüyü bitmedik
yetimlerin hakkını, kanı pahasına biriktirdiği kaynaklarını, bu örgüte akıtan
siyasî makamlar, yönetim de yargıya gidip ifade vermeli… "Ben kandırıldım. Milletimden ve Allah’ımdan af diliyorum. Allah
Beni affetsin! Bukalemun bunların
yanında az kalır…” demekle olmaz. Bu kadar insanın şehit olması, evlerin
yakılması, camilerin bombalanması, okulların içindekilerle birlikte
yakılmasında, Ankara İstanbul, Suruç
Gaziantep, Elağzı ... vb. toplu katliamlar ve canlı bombaların ülke
içinde cirit atmalarında payı ve katkısı, ihmali olan, her kim varsa, Halkın ve
Hakk’ın karşısında ifade vermeli, yargılanmalıdır. Darbenin yapılanmasına kadar
neden beklenildiğinin …ve benzerleri
için hiç bir ifade ve hesap vermeyecek, yargılanmayacaklar mı?
Sn, Erdoğan Orta Doğunun Eş Başkanı olduğunu basında yayında açıklamakta
ve Orta Doğu'yu şekillendirmeğe çalışan ABD’nin, gizli
emellerini henüz anlayamamış(!), bu konuda en as elemanı değil miydi?.. ABD, Sn.
Erdoğan eliyle, Orta Doğuyu şekillendirecek, Diyarbakır Dünyanın başkenti
olacaktı… Büyük Kürdistan kurulacak, İsrail’e yeni ve büyük Kenan diyarı, Sion
dağı Ararat(Ağrı) dağı ve çevresi Fırat, Dicle havalisi bahşedilecekti… Türkiye
de çeşitli eyaletlere bölünerek Suriye tarafına doğru çekilecekti.
ABD gizliden gizliye Dünyaya hakim olma, Türkiye’yi de ortadan kaldırma
projeleri yaparken FETÖ’de ABD Pensilva Karargahında bunlara hizmet etmekte,
mevcut iktidar kadroları ile on dört yıl boyunca, Devletin en önemli en kritik
yerlerine yerleştirilmekte yarış yaptıkları …ve
benzerleri için hiç bir ifade ve hesap vermeyecek, yargılanmayacaklar mı?
Bence vicdanımızı rahatlatmak için dahi olsa, herkes gelip tek tek ifade
vermelidirler. Bir suç, hata varsa, bunu gökten inen yağmurlar getirmedi! “Allah’tan
aff dilemekle, milletten özür dilemekle bu millet vicdanını kimse rahatlatamaz,
bu asla mümkün değildir…
Millî Eğitim Bakanlığına zar zor girebilmiş fakir bir köylü, bir hizmetli, eski BAĞKUR, SSK’da bir
lise mezunu muhsebe memuru gariban hesap veriyor, açığa alınabiliyor, maaşının
üçte biri kesilebiliyorsa; ve herkes tüm yetkililer, eğer bir suçu olmadığına
inanıyor ve vicdanı rahatsa gidip ifade versin. Hesaba çekilsin, milletin
vicdanı rahatlasın; ancak böylece millet teskin olur, sukûn bulur, huzurlu
olur. Aksi ise bir felakettir. Adaletin
terazisinin biri kefesi, her vakit havada, diğeri yerdedir...
KÜRT KORİDORU MASALI
Eş Başkanlık Masalına kanan siyasetçilerimiz, yaptıkları yanlışlığı on dört yıl boyunca sürdürüp, ülkenin
doğusunu ve büyük şehirlerin bir kısmını dış güçler ve onların uzantıları PKK,
KCK, PYD, İŞİD…vb. vasıtasıyla bir kalburun yırtılan delikleri gibi delik deşik
edebileceklerini görme, uzak görüşlülüğünden yoksun kalmışlardır. Böylece
gelinen noktada “Eş Başkanlık” , “Çözüm
Süreci”, “Akil İnsanlar”, sonra en yetkili ağız Arınç:”Yaptıklarımızı herkese beğendirmek zorunda değiliz.” (http://t24.com.tr/haber/arinc-akil-insanlara-vatan-haini-diyebilen-siyasetci-musveddesi-insanlar-var,227212),
MUSTAFA KARAALİOĞLU
Çözüm, ‘milli’ ve
‘üniter’ devletin garantisidir.( https://www.akparti.org.tr/site/basin-raporlari/tarih/2013-03-29/P1)
Sn. ERDOĞAN, FETO için
milletten iki kez af diledi: " Bu hain örgütün gerçek yüzünü önceden
ortaya dökememenin üzüntüsü içendeyim. Bundan dolayı hem milletime hem Rabbime
verilecek hesap olduğunu biliyorum. Rabbim de milletim de bizi affetsin." (http://www.internethaber.com/erdogan-af-diledi-verecek-hesabim-oldugunu-biliyorum-1704059h.htm)
Bütün dost ülkelerle aramız
bozulmuş Esed’i indirme politikası ile bütün harekat kabiliyetimiz felce
uğramış, yanlış uygulanan politikalarla Şam’da Emevi Cami’sinde namaz
kılacakken Batı ve Doğu arasında sıkışıp
kalmıştık. Bugün, Ruslar ile anlaşmamız, eski dostluk bağlarını yeniden tesis
etmek girişimlerimizle iyi bir yolda olduğumuz bir gerçektir. Mutlak Mısır ile de buluşup konuşacak
Konya'da veya Şam'da Emevi Camisi'nde hep birlikte namaz kılınacaktır; çünkü
ebedî dostluklar olmadığı gibi ebedî düşmanlıklar da yoktur. İnsanlar için olduğu gibi
devletler için de bu böyledir... Şimdi eksi sıfır sorunlu komşuluktan artı
sıfır sorunluluğa geçiş zamanıdır. Bizim için dinlenmek işin şeklini
değiştirmekten ibarettir…
Bugün ne oldu? Dün, Ceraplus’ta, Kobani’de, İŞİD’i yönetenler, PYD’yi bizim buradaki sağ kolumuz diyerek
havadan ve karadan kamyonlar dolusu silah dağıtanlar, kayıp mı oldular? Bunlar
Kobani’de Ceraplus’ta aynı oyunu sergileyenler değil miydiler? Bugün oyun
bozulmuştur. Aynı tuzağa bir daha düşmeyeceğiz.
PKK NEDİR NE YAPMAĞA ÇALIŞIYOR?
1974 Yılında Abdullah ÖCALAN
tarafından Marksizist Leninins bir fikir doğrultusunda kuruldu. Maksat
Türkiye’nin doğusundan, İran’ın Kuzey Doğusundan,,
Irak’ın Kuzeyinden, Suriye’nin kuzey doğusundan koparılacak Bağımsız ve
Sosyalist bir Kürdistan kurmak hayali ile yola çıkan ÖCALAN bazı Terörist
örgütlerle işbirliğine girmiştir. Eylemlerinin finansmanını
genellikle yurt dışından karşıladığı, ve maddî ve manevî destek gördüğü de bir
gerçektir.
Komutanlar: Abdullah ÖCALAN,
Şemdin SAKIK, Osman ÖCALAN, Mahsun KORKMAZ, Nizamettin TAŞ, Mazlum DOĞAN, Kani
YILMAZ, Hüseyin YILDIRIM, Haki KARER, Halil ATAÇ; Yenileri: Murat KARAYILAN, Bahoz ERDAL, Cemil BIYIK,
Mustafa KARASU, Duran KALKAN, Rıza ALTUN, Ali Haydar KAYTAN, Zübeyir AYDAR…
PKK’nın içinde doğudaki Kürt Aşiret çocukları olmakla birlikte yüzde
30’unu yabancı uyrukluların teşkil ettiğini MİT Raporları ve basından
duymaktayız. Yine MİT raporlarında PKK’nın toplam altı bin beş yüz militanı olduğundan
bahsedilirken, bunların iki bine
yakınının yabancı uyruklulardan teşekkül ettiği ve yüzde on ikisinin
kadınlardan oluştuğunu da açıklanmaktadır. Bunlar içerisinde: Alman, İsveç, Hollandalı, kandırılmış birkaç
Avrupalı da var. Bunlara zaman zaman para karşılığında başka ülkelerden gelip
katılan başkaları da var; fakat genel olarak kandırılmış Irak, Suriye ve
Türkiye Kürtlerinden oluşmuş bir terör örgütüdür. Sonradan ABD, İngiltere,
Almanya, İran, hatta Suriye tarafından kullanılmıştır.
CERABLUS, SON ÇIKIŞ (Fırat
Kalkanı)
Suriye’de Kürt koridoru
tamamlanmış durumdadır. ABD, PYD ve PKK’yı bu konuda destekleyerek ille de
burada bir Kürt koridoru oluşturmak istemekteydi. Ceraplus, burada oluşturulmak
istenen son kapı olarak kalmıştı. İşte Türkiye, bu koridorun oluşmaması için
Ceraplus’a giriş yaptı ve Batı devletleri ile ABD’nin desteğini bir anda
bozguna uğrattı ve onlarca yıllık ABD’nin planı bozulmuş oldu. ABD bu planı
bozan Türkiye’ye koştu:
“Aman yapmayın! Etmeyin! Bizi
yanlış anladınız. ABD, Türkiye’nin en büyük dostu…” falan filan laflarla kürsülerde şov yapsa da
iş işten geçmişti… Türk ordusu bu kararından, bütün terör örgütü bu sahadan
tamamen temizlenip bitirilinceye kadar devam etmeli ve asla bu karardan vaz geçmemelidir.
ABD, Türkiye’yi kendi kararından vazgeçirip PYD’yi koruma ve her vakitte elini
ateşe sokmadan, maşası PYD’yi, belki de tüm Orta Doğu için bugün
kullandığı gibi ileride de kullanmak istemektedir.
PYD bir terör örgütüdür ve Fırat’ın
batısında, doğusunda; güneyinde veya kuzeyinde olması, bizim için asla fark etmemeli.
Sonuna kadar gidip PYD, PKK, KCK, İŞİD…vb. adını bildiğimiz bilmediğimiz, her
ne kadar terörist varsa, Türkiye’nin ve insanlığın düşmanıdır. Gittiği ve görüldüğü yerde, tek kişi kalmayıncaya
kadar imha edilecektir. Bundan asla dönüş olamaz… Aksi halde Türkiye, otuz
yıldır uğraştığımız yaklaşık kırk binin üzerinde vatandaşımızın kanını içmiş bu
beladan, bir daha asla kurtulamaz… Bu örgütlerden, tamamen kurtulmak için,
bugün yakaladığımız bu fırsatı ve arkamızdaki "Dünya Kamu Oyu Destek ve Memnuniyetini",
başka hiç bir zamanda bulmamız MÜMKÜN OLMAYACAKTIR…
Kim? Kimin
malını, kime vermeyecekmiş?!.. Bizim olan tapuları, tereyağından kıl çeker gibi
avucumuzun içine almalıyız...
Operasyon son hızla en süratlice bir
şekilde ve hiçbir etkiye aldırmadan devam edecek, tek bir terörist kalmayıncaya
kadar bütün eşkiyalar imha edilecektir...Cuma, Ankara, 02 Eylül 2016,
KAYNAKLAR:
1).http://www.turkhackteam.org/terore-lanet/907870-pkk-nedir-ve-kimlerden-olusmustur.html
2).http://www.viratrabzon.com/haber/pkk-silahli-gucu-kimlerden-olusuyor-1100.html
3).http://www.aljazeera.com.tr/dosya/pkk-nasil-kuruldu-ve-guclend
4).https://www.google.com.tr/#q=Erdo%C4%9Fan+Milletten+ve+Allah%27tan+af+diledi&gws_rd=cr
1).http://www.turkhackteam.org/terore-lanet/907870-pkk-nedir-ve-kimlerden-olusmustur.html
2).http://www.viratrabzon.com/haber/pkk-silahli-gucu-kimlerden-olusuyor-1100.html
3).http://www.aljazeera.com.tr/dosya/pkk-nasil-kuruldu-ve-guclend
4).https://www.google.com.tr/#q=Erdo%C4%9Fan+Milletten+ve+Allah%27tan+af+diledi&gws_rd=cr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder