PASLAŞMALAR ve AKP SÖZCÜSÜ BAHÇELİ!..
Abdullah Çağrı ELGÜN
PASLAŞMALAR:
Meral
AKŞENER, Muharrem İNCE ve Temel KARAMANLIOĞLU rollerini çok
iyi ezberlemişler. Bu üçlünün karşısında sadece Tayyip ERDOĞAN’ın kalmış olması
şayanı dikkattir. Demek ki sahalarda en etkili ve tek muktedir AKP’de, ERDOĞAN…
Başka muhatap yok!. Demek ki ERDOĞAN giderse bunların hiç birinden eser ve iz
kalmayacak?
Canlı televizyon, geçmişe dönük videolar,
basın ve yayınların incelenmesi, anında onlara ulaşılması, yalan yanlış söylenenlere
karşılık bulunması iktidarı zora sokuyor. Eskiden olduğu gibi halkta rağbet
bulmuyor. AKP’nin geçmişte söyledikleri ile bugün o söylenenleri söyleneni tekzip etmesi, yalanlamasına kimse
kanmıyor… Bu durum muhaliflerin gözünden kaçmadığı gibi halkta da karşılık
buluyor. Üstelik muhaliflerden anında cevap buluyor.
Erdoğan:
“Ey
Muharrem! Nerdesin?”
İnce:
“Ey Erdoğan!
Burdayım! Buyur!”
Akşener:
“Arkadaş
azıcık sus. Birazcık ailene zaman ayır, birazcık evinde otur, her konuda
konuşmak mecburiyetinde değilsin, her seferinde şu parmağını sallamak zorunda
değilsin. Azıcık evince otur dinlen, nefes al, biz de nefes alalım, Türkiye'de
nefes alsın!.."
(https://tr.sputniknews.com/turkiye/201803061032523733-aksener-erdogana-seslendi-azicik-sus/
)
“Bugün kendi ikbal ve makamlarını
korumak için yapamayacakları hiçbir şey yoktur. Ölçüleri makam ve mevkilerini
korumak olunca: her şey kutsal, her şey millî. Makam ve mevkilerine dokunan
herkes düşman onlar için. Yüze gülümseyip arkadan malı götüren tosunlarınız var
sizin. 28 Şubat'ta yağlı kazıkla tehdit edilirken, dik duran karakterimiz var
bizim. 15 Temmuz’da uçaklarla kaçıp, güvende olduğunu anlayınca kahramanlık
taslayan lideriniz var sizin.” (
https://www.yeniakit.com.tr/haber/meral-aksenerden-erdogana-yonelik-skandal-sozler-443203.html)
VAZGEÇMEK İSTERLER Mİ?
Seçim sonuçları şimdiden görünüyor. AKP
kaybetmiş. Erdoğan Saray’dan ayrılacak… Ayrılacak; ama nasıl? Bu o kadar kolay
mı? Bu kadar nimet, bu kadar saltanat, ve etrafta el pençe divan duran hizmet
erleri!..
Seçim sonuçlarının açıklanmasından hemen
sonra iktidar kaybetmiş olarak, usulsüz dosyaları, evrakları ve yapılanları yok
etmek, delilleri ortadan kaldırmak için can havli ile sancılı çok acele bir
imha ve talan yapacak!..
Buna karşı muhalefetin tedbiri nedir?
Seçim için bütün planları düşünen muhalifler bunu da düşünmeli alternatif
planları ortaya koymalıdırlar.
Erdoğan’ın, belediye başkanlığı ettiği
dönemler de dahil, devletin bütün imkanlarını kendi emrine bağlamış, kurduğu
sistemlerle illegal ve legal bütün imkanları siyasî bir partinin emrine teslim
etmiştir. Eş dost, akraba hısım,
yandaşlar, partililer, dernekler, vakıflar, basın, yayın ve bir o kadar da ondan
beslenen, nemalanan ve geçimini onun hayatiyetine bağlamış bir örgütleşmiş,
sistem kurmuş bir topluluk var karşıda. Bu sistem çökse, yıkılsa da birden bire
gidebilir mi? Bu öyle kolay kolay kabullenilecek bir şey olabilir mi?.. Bu
iktidar ile kurulmuş olan bağlar, bir birine bağlı hareket eden zincirlerin
kopması, ara verilmesi, olanlar için bir hayatiyet, yaşamak ve ölmek arasında
bir seçim; fakat maalesef; ve çok acıdır ki öyle veya böyle her şey zamanı
gelince son bulur...
Bunca evraklar, usulsüz dosyalar,
binlerce gizli anlaşma ve sözleşmeler, taahhütler, nasıl ortadan kaldırılacak?..
Yakılacak veya imha edilecek?.. Kim, nasıl ne zaman yapacak bunu?
Bir eli yağda bir eli balda, villalar,
yazlıklar, havuzlu daireler ve sıfır arabalar ve havadan devlet kasasından,
veya örtülü ödeneklerden ve komisyonlardan gelen paralar… İktidar, bu gücü
elinden kaydığını gittiğini, çözüldüğünü anlayınca, nasıl bir vehme kapılacak?
Vazgeçebilecek mi? Vermemek için direnecek mi?..
Muhalefet bunların da cevabını düşünmeli
ve bulmalı!.. Çözüm üretmeli.
BAHÇELİ, AKP SÖZCÜLÜĞÜNÜ ÜSTLENMİŞTİR!..
Erdoğan’dan habersiz Bahçeli’nin söz
söylemesi mümkün değil!.. Belli zaman aralıklarında görüşüp konuştukları
bilinen bir gerçektir. 2015 seçimleri öncesinde Tuğrul TÜRKEŞ, AKP’ye geçmeden
önce ve seçimler öncesinde Bahçeli’nin
gizliden Erdoğan ile görüştüğünü beyan etmiş bu sözleri bütün basında da yer
almıştı… Sonrasında malum çıkışlar, MHP’den Tuğrul TÜRKEŞ’in ayrılması, HDP ve MHP’nin
seksen(80) milletvekili kazanmaları. AKP’nin tek başına hükümet kuramaması. BAHÇELİ’nin:
“Hayır!” dayatması ve KILIÇLAROĞLU’nun
BAHÇELİ’ye Başbakanlık teklifi ve sonra 1
Kasım 2015 seçimleri; ve HDP(59
vekil) ve MHP’den(40 vekil) kaçan
oylarla, milletvekilinin AKP’ye(317
vekil) kayması ve AKP’nin 317 vekil ile tek başına iktidarı…
Bugün gelinen nokta geçmişin TEKRARINDAN başka bir şey değildir. Başkanlık sistemine karşı ve AKP’nin azılı rakibi gibi gözüken
MHP; ve onun Başkanı BAHÇELİ, ERDOĞAN’nı Başkamlığa taşıdığı yetmiyor, bugün de
Başkanlığını ve “Başkanlık Sistemi” ni
pekiştirmek için ERDOĞAN’ın kendisine teklif ettiği, erken seçim açıklamasıyla
tekrar erken seçime gidiyor. MHP, AKP’nin koltuk değnekliğinden başka bir şey
yapmamıştır ve yapmıyor; ama hâlâ Ülkücü kimi seçmenleriinin algısını kendi
lehine çevirebiliyor!..
Devlet
BAHÇELİ: “Cumhuriyet rejimine düşman, Atatürk ve onun getirdiklerine muhalif,
T.C. Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye, Türk ve Türkçülük ve Türklüğe hasım,
İstiklâl Marşı’na alerjisi olan, Marşımız okunduğunda ayağa kalkmayan, “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözünden gocunan, ülkemizin
isminden rahatsızlık duyan, milliyetçiliği ayakları altına alanların”
değirmenine ülkücülere su taşıtmak istiyor…
Erdoğan “Genel Affı dillendir!” diyor. Bahçeli: “Genel Af!” diyor. 25
Haziran 2018, sabahı, Erdoğan kazanırsa bu af olabilir mi? Asla olmaz!.. Bir de
Muhalifler kazanır ve bu af olursa ne olacağını biliyorum. Bir çok devlet
düşmanı menfaat düşkünü çıkarcılar, yurt dışına kaçmak için hazırlanacak!.. Gerçekler
bir bir açıklanacak, suçlular suçsuz, suçsuzlar suçlu olarak içeriye
gidebilirler… Aklını biran kaybedenler delilleri yok etme, illegal anlaşmaları
ve dosyaları ortadan kaldırmak için ellerinden ne gelirse yapacaklar. Bunun
için muhaliflerin A,B, C planları mutlak olmalı ve tedbiri elden
bırakmamalıdırlar.
2015’te AKP’nin tek başına iktidar olma,
konusunda olmak üzere, iki seçimde de Bahçeli’nin, Erdoğan ile görüşerek anlaştığı
ve Tuğrul TÜRKEŞ’i, ERDOĞAN’a gönderdiği
basında yayında yer almıştı. Şimdi de “Erken
Seçim” kararı ile “Genel AF!”
konusunda da ERDOĞAN-BAHÇELİ
ikilisinin anlaşmış olduklarını görebiliyoruz. Kısaca Devlet BAHÇELİ, ERDOĞAN ile görünürde
çatışıyor gibi yapıp, ERDOĞAN ne
derse onu harfiyen yerine getiriyor. Kısaca Devlet BAHÇELİ, ERDOĞAN’ın sözcüsüdür!..
Devlet BAHÇELİ: ERDOĞAN ile birlikte MHP’yi dağıtma, ülkücüleri birbirlerine düşürme görevini
üstlenmiştir. Ülkücülere de: “Dağılın! Sizin misyonunuz artık bitmiştir!” demektedir… Bunu görmek için çok zeki olmaya
gerek yoktur.
KAYNAKLAR:
1)
https://www.yeniakit.com.tr/haber/meral-aksenerden-erdogana-yonelik-skandal-sozler-443203.html
2)
(https://tr.sputniknews.com/turkiye/201803061032523733-aksener-erdogana-seslendi-azicik-sus/
)
3)
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/tugrul-turkes-olayina-dair-10-sey-29925024
4)
https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/tugrul-turkesten-bahceliye-tepki-2461851/
5)
http://www.mynet.com/haber/politika/ahmet-davutoglu-ile-devlet-bahceli-arasinda-tugrul-turkes-krizi-3164982-1
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder