24
KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ
Abdullah
ÇağrıELGÜN
BİR ÖĞRETMENİN GÜNLÜĞÜ:
“Lise birinci sınıfa kadar gelmiş; fakat
okuma yazma bilmeyen öğrenciler var. Çoğu öğrenciler çarpım tablosunu bilmiyor.
Onluk sayılarda bile bölme işlemi yaparken hesap makinası kullanıyorlar. Bin
(1000) öğrenciden kütüphaneye üye olanların sayısı yedi (7).
Öğrenci tanıtım formalarında bile
çaldığınız müzik aletleri bölümüne: radyo, teyip, wolkmen yazan çok sayıda
öğrenciler var!
Bir öğrenci okula satır getirmekten
okuldan uzaklaştırma cezası aldı. Okulda çıkan kavgada bir öğrencinin boynu
döner bıçağı ile kesildi. Yirmi sekiz dikiş atıldı.
Derste sıkıntı yarattığı için öğretmeni
tarafından cezalandırılan öğrencinin aşiret olan ailesi, okulu bastı!..
Kışın akşam beşten sonra kimse sokakta
yalnız yürümüyor. Öğrencilerin % 86’sı sigara, % 42’si hap kullanıyor. Okulun
etrafında hap kullananları polis biliyor. Müdahale yapmıyor. Öğrencilerimizin %
3 entest ilişki mağduru. Çoğunun ailesinde kan davası, intihar, boşanma, dayak,
kaçma, kaçırma, hapis gibi hikâyeler var.
Bir kız öğrencinin babası, çocuğundan
dayak yediği için okula sığındı. Sorun çıkardığı için müdürün tartakladığı bir
öğrenci, mahalleden topladığı tanıdıkları ile müdürün odasını basıp müdürü
tehdit etti.
Koridorda birbirlerine çarptıkları için
iki kız öğrencinin aileleri okulun önünde yumruk yumruğa dövüştü.
Bazı kız öğrenciler yüz kontür
karşılığında minübüs şoförlerine, halı saha sahiplerine kendilerini
kullandırıyorlar.
Geçen yıl bir anne kızının saçları
boyalı diye okula çağırıldığında: “Kızını okula koca bulmak için gönderdiğini,
bu sebeple süslenmesi gerektiğini” söyledi.
Velilerimizin bir kısmı yoksulluktan üç
dört aile bir odası ve bir salonu olan bir evi paylaşıyorlar.
Her ay öğretmenler arasında para
toplayıp bir öğrenciye bot, palto veya okul araç ve gereçleri alıyoruz.
Maddî durumu iyi olan sayılı velilerden
biri, notlarının hemen hepsi zayıf olan çocuğunun sınıf geçirilmesi şartı ile
akan damımızı onarttı.
Kapanış töreninde bayılan bir öğrencinin
iki gündür hiçbir şey yemediğini öğrendik. Öğrencilerimizden % 60’ı sağlıksız
beslenmeden dolayı hasta; ancak %90’ında son model kameralı telefonu var.
Veliler toplantılara ocakta yemeklerini
bırakarak, ayaklarının ökçesine basarak, mantolarını omuzlarına asarak
geliyorlar. Velilerin çoğu öğretmenlere nasıl hitap edileceğini bilmiyor.
“Güzelim! Hanım kızım! Sen! Hoca! Hoca
Ablası”
Sakallı, şalvarlı, cüppeli bir veli,
yalnızca erkek öğretmenlerle görüşüyor.
Her gün büyük bir çaresizlik içinde
endişeyle, acaba bugün ne olacak diye başlıyorum işime!..
Ders anlatırken Atatürk’ün gözleri ile
karşılaşmamaya çalışıyorum. 10 Kasımlarda, 29 Ekimlerde şiir okunurken, İstiklâl
Marşı’mızı dinlerken ağladığımda herke günün anlamına ağladığımı sanıyor. Oysa
çaresizliğe ağlıyorum. Muhtaç olduğu kudretin damarlarında dolaştığı asil kanı
uyuşturucu ile zehirleyen, öğrencilerimi kurtaramıyorum. Daha fazla
yazamıyorum. Yazdıkça yüreğim ağırlaşıyor.
Peki siz onun gözlerine bakabiliyor
musunuz? ”
Gerçeklere sırt çevirerek bir yerlere
varmamız mümkün gözükmüyor; fakat bizim ülkemiz çamurda ve bataklıkta yetişen
ayrık otları ve zararlı böceklerin yanında, bu verimli topraklardan gür
başakların da fışkırdığını, bire yedi, yediye yetmiş, yetmişe yedi yüz
verdiğine de şahitlik etmektedir.
İYİ
ŞEYLERİN de OLDUĞUNU GÖRÜYOR ve DUYUYORUZ:
İlayda
ŞAMİLGİL: Sıvıların içindeki su miktarını mıknatısla, tespit
edilebileceğini keşfeden gençlerimiz var: İlayda
ŞAMİLGİL, yaptığı çalışma ve buluşlarla Nobel Fizik Ödülünü alarak NASA’da çalışmaya hak kazanıyor.
Tuna
Ilgın KAZAK: Doğatek’te madencilerin bir kaza durumunda
hayatlarını kurtarabilecek bir proje ile Londra’da İnovasyon Özel Ödülünü
koparıyor ve bütün projeler arasında birinci oluyor.
Mehmet
Can DURSUN ve İrfan Efe BOZTEPE: Öyle bir yara bandı
geliştiriyorlar ki şeker hastaları için yaraları iyileştiriyor. Bu proje ile
ABD birinci oluyorlar. On bin dolar burs alıyorlar.
Barış
PAKSOY: Matematikte geliştirdiği bir proje ile Almanya’da
matematik öğretmeni olarak ders vermeye başlıyor.
Kağan
ALPER: Taşınabilir CSM modeli uydu üretiyor.
Özel Ege Lisesi on birinci sınıf
öğrencileri: Leylâ ALMASOUD ve Berna
AKDENİZ, “Akciğer, Meme ve Prostat
Kanserleri”nin tanısını on beş dakikada tespit edebilen çipler
geliştiriyorlar. Avrupa’da düzenlenen Biyoloji Yarışmasında ise dört yüz otuz
sekiz(438) proje içinde birinci seçilerek bizleri
gururlandırıyorlar...
Bütün bunlar gelişen ve büyüyen ülkemiz
ve dünyada üzücü durumların karşısında güzel şeylerin varlığıyla ümitlerimizi
kuvvetlendiriyor ve geleceğe daha azimle ve kararlılıkla yürümemize vesile oluyor…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder